Zındıklık Sözcüğüne Yüklenen Farklı Anlamlar
Yukarıda da açıklandığı üzere İslam Tarihi'nin ilk başlarında özellikle Allah'a kıyamet gününe ve âhiret hayatına inanmayanlara zındık denirdi. Bu yorumun, birkaç asır kadar devam ettiğini söylemek mümkündür. Zındıklık deyiminin o zamanlarda hangi anlamda kullanıldığını saptayabilmek açısından Gazalî'nin aşağıdaki sözleri dikkate değer. İmam Gazâlî, filozofları üç kısma ayırarak şunları kaydetmektedir:
Birinci Sınıf: Dehrîdirler. Bunlar en eski filozoflardır. Her şeye gücü yeten ve her şeyi yöneten yaratıcıyı inkâr etmiş, kâinâtın hiç bir yaratıcı olmaksızın kendi kendine öteden beri var olduğunu; sonsuza kadar da böyle sürüp gideceğini ileri sürmüşlerdir ki işte bunlar zındıktırlar. [5]
Öyle anlaşılıyor ki eski dinlerin inanışlarını islam'a karıştıranlara, daha sonraları zındık demek adet haline gelmiştir. Ancak bu sözcüğe yüklenen, gerek eski anlam, gerekse sonraki anlam, zındıklığın herhalde kafirlik olduğunu ortaya koymaktadır. Şu varki son anlamıyla zındık durumunda olan kâfir, kendini İslamın dışında saymamakla birlikte, İslam'ın ya temel değerlerinden birini inkâr ederek, ya da İslam'a ait değerleri yabancı dinlerin öğretileriyle sentezleyerek vicdanında ayrı bir iman tasavvuru oluşturmaktadır.
Bundan dolayıdır ki felsefi ve mistik yaklaşımlarla Kur'ân gerçeklerini yorumlayanlara öteden beri zındık denmiş ve bu yüzden çıkan olaylar medrese-tekke kavgaları olarak tarihe geçmiştir.[6]
Birinci Sınıf: Dehrîdirler. Bunlar en eski filozoflardır. Her şeye gücü yeten ve her şeyi yöneten yaratıcıyı inkâr etmiş, kâinâtın hiç bir yaratıcı olmaksızın kendi kendine öteden beri var olduğunu; sonsuza kadar da böyle sürüp gideceğini ileri sürmüşlerdir ki işte bunlar zındıktırlar. [5]
Öyle anlaşılıyor ki eski dinlerin inanışlarını islam'a karıştıranlara, daha sonraları zındık demek adet haline gelmiştir. Ancak bu sözcüğe yüklenen, gerek eski anlam, gerekse sonraki anlam, zındıklığın herhalde kafirlik olduğunu ortaya koymaktadır. Şu varki son anlamıyla zındık durumunda olan kâfir, kendini İslamın dışında saymamakla birlikte, İslam'ın ya temel değerlerinden birini inkâr ederek, ya da İslam'a ait değerleri yabancı dinlerin öğretileriyle sentezleyerek vicdanında ayrı bir iman tasavvuru oluşturmaktadır.
Bundan dolayıdır ki felsefi ve mistik yaklaşımlarla Kur'ân gerçeklerini yorumlayanlara öteden beri zındık denmiş ve bu yüzden çıkan olaylar medrese-tekke kavgaları olarak tarihe geçmiştir.[6]
Z harfi
- 2- Görevleri:
- b- Menkullerde
- Eş veya Hısımların Nafakasının Zaman Aşımına Uğraması
- İbâdetlerin En Büyüklerinden Biri, Belki Birincisi; Zikir
- Meşru Savunma Halinde Saldırganı Öldürmek
- ZAHİD
- Zevi'l-Erhâmın Mirasçı Olmasında Uyulacak Kurallar
- Zikir ve Namaz
- ZULÜM
- 1-Eşin Nafakasının Düşmesi:
- Kur'an'da Zulmün Mânâları
- Mü'minlere Zikrin Emredilmesi:
- Suîniyetli Zilyedin Mükellefiyetleri
- ZÂHİR
- ZARURÎ KESİM
- ZENDEKA (ZINDIKLIK)
- Zevi'l-Erhâmın Mirasçı Oluşuna Örnekler
- Zikir ve Kur'an
- Zimmîlerle İlgili Bazı Önemli Hükümler
- 2. Hısımların Nafakasında Zaman Aşımı:
- Hadis-i Şeriflerde Zikir Kavramı
- Kavram Olarak Zulüm
- ZAHİRİYE MEZHEBİ
- ZATU'R-RİK'A GAZVESİ
- ZEYDİYE
- Zındık Sözcüğü İslam Tarihinde iİk Defa Ne Zaman Kullanıldı
- Zikir Ibâdetinin Yerine Getirilmesi:
- ZİNA
- Bazı Fazîletli Zikir Sözleri:
- Hz. ZEYNEB (r.a)