ZENDEKA (ZINDIKLIK)
Zındık Kelimesinin Sözlük ve Terimsel Anlamı:
Sapık, dinsiz ya da dine hile karıştıran anlamında kullanılan bu kelime Kur'ân-ı Kerim'de geçmemektedir. Buna karşın, daha önce de açıklandığı üzere kâfir, müşrik ve münâfık kelimeleri Kur'ân-ı Kerim'de defalarca kullanılmıştır. Dolayısıyla kâfir, müşrik ve münâfık sözcüklerinin, gerçek anlamını, doğrudan Kur'ân-ı Kerim'den öğreniyoruz. Halbuki zındık kelimesinin ne demek olduğunu, ancak düşünce ve yorumlarını bu sözcükle açıklayan kimselere göre anlamaya çalışıyoruz.
Şu varki zındıklık, esasen küfür ya da şirk sayılabilecek belli suçlar kapsamına girdiği için Kur'ân'ın diline yabancı olsa da bu sözcüğün Kur'ân-ı Kerim'deki amaçlarla kullanılması yadırganamaz. Çünkü bu kelimenin bir terim olarak kullanımı, Kur'ân-ı Kerim'in herhangi bir anlamını çarpıtmak ve değişik yorumlamak gibi spekülatif amaçlara dayanmamakta, tam tersine Kur'ân-ı Kerim'i spekülatif amaçlarla yorumlayan ya da Kur'ân gerçeklerini inkâr eden kimseleri nitelemek amacıyla kullanılmaktadır. Nitekim Kur'ân gerçeklerinin daha rahat anlaşılabilmesi için fıkıh, hadis, tefsir ve akâid gibi ilimlerde eser verenler, Kur'ân-ı Kerim'de hiç de geçmeyen bir çok terimler kullanmışlardır.
Örneğin fıkhın konusu olan ef'âl-i mükellefin'den mübah, hadis ilminin konusu olan rivâyet, tecvid ilminin konusu olan idğam terimlerinin kökleri bile Kur'ân-ı Kerim'de bulunmamaktadır.
Zındıklık demek olan zendeka kelimesi, aslında farsça zendekerd deyiminin arapçalaştırılmışıdır. Bu deyim, eski Pers ilerigelenlerinin peygamber (dedik) leri Zerdüşt'e ait Avesta adlı kitabı, metnine aykırı yorumlayanlar ve varlık âleminin ebedi olduğuna inananlar için kullanılırdı. Bu nedenle Milâdi üçüncü yüzyılda Mani'nin yaymaya çalıştığı din olan Manehizm'e zındıklık denildi. Keza Milâdi beşinci yüzyılda Mazdek'in davet ettiği din olan Mazdehizm'e yine zındıklık denildi. Ondan sonra bu kavram, gerçek şirksiz dini inkâr eden her dinsiz ve her günahkar fesatçıyı kapsayacak şekilde geniş bir anlam kazandı.
İlk Abbasi Dönemi'inde aralarında İbn'ül-Mukafa'ın da bulunduğu zındıklığın birçok elebaşısı öldürülmüştür.[1]
Sapık, dinsiz ya da dine hile karıştıran anlamında kullanılan bu kelime Kur'ân-ı Kerim'de geçmemektedir. Buna karşın, daha önce de açıklandığı üzere kâfir, müşrik ve münâfık kelimeleri Kur'ân-ı Kerim'de defalarca kullanılmıştır. Dolayısıyla kâfir, müşrik ve münâfık sözcüklerinin, gerçek anlamını, doğrudan Kur'ân-ı Kerim'den öğreniyoruz. Halbuki zındık kelimesinin ne demek olduğunu, ancak düşünce ve yorumlarını bu sözcükle açıklayan kimselere göre anlamaya çalışıyoruz.
Şu varki zındıklık, esasen küfür ya da şirk sayılabilecek belli suçlar kapsamına girdiği için Kur'ân'ın diline yabancı olsa da bu sözcüğün Kur'ân-ı Kerim'deki amaçlarla kullanılması yadırganamaz. Çünkü bu kelimenin bir terim olarak kullanımı, Kur'ân-ı Kerim'in herhangi bir anlamını çarpıtmak ve değişik yorumlamak gibi spekülatif amaçlara dayanmamakta, tam tersine Kur'ân-ı Kerim'i spekülatif amaçlarla yorumlayan ya da Kur'ân gerçeklerini inkâr eden kimseleri nitelemek amacıyla kullanılmaktadır. Nitekim Kur'ân gerçeklerinin daha rahat anlaşılabilmesi için fıkıh, hadis, tefsir ve akâid gibi ilimlerde eser verenler, Kur'ân-ı Kerim'de hiç de geçmeyen bir çok terimler kullanmışlardır.
Örneğin fıkhın konusu olan ef'âl-i mükellefin'den mübah, hadis ilminin konusu olan rivâyet, tecvid ilminin konusu olan idğam terimlerinin kökleri bile Kur'ân-ı Kerim'de bulunmamaktadır.
Zındıklık demek olan zendeka kelimesi, aslında farsça zendekerd deyiminin arapçalaştırılmışıdır. Bu deyim, eski Pers ilerigelenlerinin peygamber (dedik) leri Zerdüşt'e ait Avesta adlı kitabı, metnine aykırı yorumlayanlar ve varlık âleminin ebedi olduğuna inananlar için kullanılırdı. Bu nedenle Milâdi üçüncü yüzyılda Mani'nin yaymaya çalıştığı din olan Manehizm'e zındıklık denildi. Keza Milâdi beşinci yüzyılda Mazdek'in davet ettiği din olan Mazdehizm'e yine zındıklık denildi. Ondan sonra bu kavram, gerçek şirksiz dini inkâr eden her dinsiz ve her günahkar fesatçıyı kapsayacak şekilde geniş bir anlam kazandı.
İlk Abbasi Dönemi'inde aralarında İbn'ül-Mukafa'ın da bulunduğu zındıklığın birçok elebaşısı öldürülmüştür.[1]
Z harfi
- 2- Görevleri:
- b- Menkullerde
- Eş veya Hısımların Nafakasının Zaman Aşımına Uğraması
- İbâdetlerin En Büyüklerinden Biri, Belki Birincisi; Zikir
- Meşru Savunma Halinde Saldırganı Öldürmek
- ZAHİD
- Zevi'l-Erhâmın Mirasçı Olmasında Uyulacak Kurallar
- Zikir ve Namaz
- ZULÜM
- 1-Eşin Nafakasının Düşmesi:
- Kur'an'da Zulmün Mânâları
- Mü'minlere Zikrin Emredilmesi:
- Suîniyetli Zilyedin Mükellefiyetleri
- ZÂHİR
- ZARURÎ KESİM
- ZENDEKA (ZINDIKLIK)
- Zevi'l-Erhâmın Mirasçı Oluşuna Örnekler
- Zikir ve Kur'an
- Zimmîlerle İlgili Bazı Önemli Hükümler
- 2. Hısımların Nafakasında Zaman Aşımı:
- Hadis-i Şeriflerde Zikir Kavramı
- Kavram Olarak Zulüm
- ZAHİRİYE MEZHEBİ
- ZATU'R-RİK'A GAZVESİ
- ZEYDİYE
- Zındık Sözcüğü İslam Tarihinde iİk Defa Ne Zaman Kullanıldı
- Zikir Ibâdetinin Yerine Getirilmesi:
- ZİNA
- Bazı Fazîletli Zikir Sözleri:
- Hz. ZEYNEB (r.a)