Rızk'ın Kur'an'daki  Manaları:

Rızık Kur’an-ı Kerim’de üç anlama gelmektedir:



1- Dünyaya ve Ahirete ait devam eden bir bağış,



2- Canlılara nasib olan şey,



3- Faydalanılan gıda.



Kur’an-ı Kerime’e göre rızık veren Allah’tır. (Bakınız:Rezzâk) Kur’an bunu Allah’a nisbet ederek, ‘rızıklandırdık, rızıklandırdı, rızıklandırır, bizi rızıklandır’ şeklinde kullanmaktadır. Buna göre rızık ya doğrudan doğruya veya bir sebebe bağlı olarak Allah’a aittir. (Ankebût, 60)



Insana rızık olarak verilen şeyler arasında evcil hayvanlar (Hacc, 28, 34) bitkisel ürünler (Ibrahim, 37), insanların ve diğer canlıların gıdaları (Ankebût, 60) sayılmaktadır. Yine cennetlik kimselere orada verilenler, yapılan bağışlar, kavuşacakları ni’metler rızık olarak nitelendiriliyor. (Gafir, 40) Cennette şehidlere verilen üstün dereceler ve sunulan ni’metler de rızıklandırılma olarak anlatılıyor. (Âl-i Imran, 165) Gökten indirilen ve yeri dirilten, bir çok rızkın yerden çıkmasına sebep olan yağmur da ‘rızık’ olarak tanımlanıyor. (Gafir, 13; Zariyat, 22)



Kur’an, ‘rızık’ kavramını genel bir çerçevede kullanıyor. Bununla rızkın geniş alanına işaret ediyor. “Onlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeyden infak ederler.” (Bakara, 3;  Kasas, /54) âyetinde işaret edildiği gibi, müttakiler Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği her şeyi O’nun uğrunda harcarlar. Kişinin gıda ve veya mal olarak yiyeceği çok sınırlıdır. Ne kadar zengin olursa olsun tadacağı yiyecek ve içecek bellidir. Müttaki olanlar, kendilerine verilen bu rızkın fazlasını Allah (cc) yolunda harcarlar. Bu açıdan bakıldığı zaman insanın sahip olduğu mallar, yediği ve içtiği gıda olacak şeyler, beden kuvvetiyle yapılan yardım, bilgi gibi şeyler de birer rızıktır.



Rızık aynı zamanda manevi ni’mettir. Hatta Şuayb (as) bunu kendisine verilen peygamberlik diye anlatmaktadır. (Hûd, 88) Rızık, yerden ve gökten gelen, yaşamayı sağlayan sebepler (Nahl, 73), Allah’ın Ahirette vereceği ni’met ve bağışlar (Hacc, 58), şükür ifadesi (Vakıa, 82), her canlının hayatının kendisiyle devam ettirdiği her türlü gıda (Hûd, 6), servet, mal ve mülk (Nahl, 71) gibi şeylere de denmektedir. [36]