Deccâl:
Sözlükte, bir şeyi örtmek, yaldızlamak veya boyamak manasındaki decl kökünden türemiş bir sıfat olup, çok yalancı, aldatıcı, hilekâr demektir. Kavram olarak Deccâl, âhir zamanda ortaya çıkıp, göstereceği olağanüstü yeteneklerle insanları dalâlete sürükleyeceği kabul edilen kişidir.
Deccâl ile ilgili Kuranda herhangi bir bilgi yoktur. Deccâl ve onun faaliyetleriyle ilgili bilgiler hadislerde bulunmaktadır. Daha çok da Mesîh Deccâl -yalancı Mesih- olarak geçmektedir.
Deccâl inancı eski dinlerde olduğu gibi yahudilikte ve hırıstiyanlıkta da vardır. Bozulmuş Tevrat ve İncilde Deccâl ile ilgili verilen bilgilere bakılırsa İslâmdaki Deccâl inancının onlardan etkilenmiş olabileceği akla gelmektedir.
Ancak bir çok meşhur hadis kitabında Deccâl ile ilgili pek çok hadis yer almaktadır. Rivâyete göre Peygamberimiz (s.a.s.) buyurmuştur ki: Şüphesiz on alâmet ortaya çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır: Doğuda, Batıda ve Arap yarımadasında bir yerin batması, dumanın çıkması, Deccâl, Dâbbetül-arz, Yecüc ve Mecüc, güneşin batıdan doğması ve Yemende bir ateşin çıkarak insanları toplanacakları yere (mahşer yerine) sürmesi. (Müslim, Fiten 13, hadis no: 2901, 4/2225; Ebû Dâvud, Melâhim, hadis no: 4311, 4/114; İbn Mâce, Fiten 25, hadis no: 4041 ve 4055, 2/1341).
Deccâl ile ilgili Kuranda herhangi bir bilgi yoktur. Deccâl ve onun faaliyetleriyle ilgili bilgiler hadislerde bulunmaktadır. Daha çok da Mesîh Deccâl -yalancı Mesih- olarak geçmektedir.
Deccâl inancı eski dinlerde olduğu gibi yahudilikte ve hırıstiyanlıkta da vardır. Bozulmuş Tevrat ve İncilde Deccâl ile ilgili verilen bilgilere bakılırsa İslâmdaki Deccâl inancının onlardan etkilenmiş olabileceği akla gelmektedir.
Ancak bir çok meşhur hadis kitabında Deccâl ile ilgili pek çok hadis yer almaktadır. Rivâyete göre Peygamberimiz (s.a.s.) buyurmuştur ki: Şüphesiz on alâmet ortaya çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır: Doğuda, Batıda ve Arap yarımadasında bir yerin batması, dumanın çıkması, Deccâl, Dâbbetül-arz, Yecüc ve Mecüc, güneşin batıdan doğması ve Yemende bir ateşin çıkarak insanları toplanacakları yere (mahşer yerine) sürmesi. (Müslim, Fiten 13, hadis no: 2901, 4/2225; Ebû Dâvud, Melâhim, hadis no: 4311, 4/114; İbn Mâce, Fiten 25, hadis no: 4041 ve 4055, 2/1341).
i1 harfi
- İBÂHİYYE
- İBDÂ
- İBN KESİR
- Tefsiru'l-Kur'âni'l-Azîm:
- İBN MACE
- Sünen-i İbn Mâce:
- İBN TEYMİYYE
- İBNU'S-SEBİL
- İBRA
- İBRAHİM SÛRESİ
- İBRÂNÎ
- İBTİLÂ'
- İCÂBET
- İCAP VE KABUL
- a) Sözle icap ve kabul:
- Sıygaların İcap ve Kabulde Etkisi:
- b) Mektup, elçi, telefon vb. ile icap ve kabul:
- c) Teâtî yolu ile icap ve kabul:
- İCARETEYN
- İCÂZET
- İCBÂR
- İCMA'
- İcmaın Mertebeleri:
- l) Sarih İcma:
- 2) Sükûtî İcma:
- 3) Müctehidlerin Belli Bir Ortak Noktada İttifak Etmeleri:
- İCMA-İ ÜMMET
- İCMÂLÎ ÎMAN
- İCRÂ
- Mahkeme Kararlarının İcrâ ve İnfazı: