Hz. İsa'nın Çarmıha Gerilmesiyle İlgili İncillerdeki Kuşkular:

Kur’an, Hz. İsa’nın haça gerilmediğini, idam edilmediğini kesin bir dille belirtirken, bu olayın şâhitlerinin de kuşkularını dile getirir: “Onlar bu konuda derin bir kuşku içindedirler, sözleri kesin bilgiye değil; zanna dayanmaktadır. Onu kesin biçimde öldürmediler.” (4/Nisâ, 158) İncillerde Hz. İsa’nın şâkirtlerine: “Bu gece hepiniz benim hakkımda kuşkuya düşeceksiniz” dediği belirtiliyor. İsa’nın bizzat öğrencileri, onun hakkında kuşkuya düşeceklerine göre, olayı sisleyen zaman aşımından sonra gelenlerin kuşkuya düşmeleri gayet doğaldır. Bugünkü 4 İncil’de İsa (a.s.)’nın çarmıha gerilip daha sonra göğe kaldırıldığı, birbiriyle hayli çelişik biçimlerde anlatılmaktadır. (Bu çelişkiler için karşılaştırın: Matta, 26-27. Bap; Markos, 13; Luka, 23-24; Yuhanna, 13. baplar)     



İncillere göre çarmıha gerilme olayı gece olmuştu. İsa’yı yakalamağa gelenler onu tanımıyorlardı. Askerler geldikleri zaman, bütün şâkirtleri (havârileri) İsa’nın yanından kaçmışlardı. Sadece Petrus, çok uzaklardan olayı seyretmiş, ama askerlerin Hz. İsa’yı yakaladıklarını yakından görememişti. Demek ki Hz. İsa’nın yakalanışını ve çarmıha gerilişini, onu tanıyanlardan hiç kimse görmemişti. Onu ihbar eden Yahuda da İsa (a.s.) yakalandıktan sonra bir daha görülmemiştir.



İncillerin anlatımından, vali Platus’un İsa’yı sevdiği, onu korumak istediği anlaşılmaktadır. Nitekim yahûdi kâhinlerine, bu suçsuz adamı asmak istemediğini, onun yerine başka birini asmaya râzı olmalarını önermişti. Yahûdiler ille onun asılmasını isteyince, vâli, İsa’yı yakalayıp onun yerine bir başkasını İsa diye çarmıha gerdirmiş olabilir. Nasıl olsa kâhinler ve askerler içinde İsa’yı tanıyan yoktu. Yine İncillere göre, çarmıha gerildikten sonra İsa’nın kabrine gidenler, onun cesedini görememişlerdi. Demek ki İsa çarmıha gerilmemişti. Fakat onlar İsa’nın mutlaka çarmıha gerilip öldürüldüğüne inandıkları için cesedini kabirde göremeyince İsa’nın dirilip cesediyle birlikte göğe çıkartıldığına inandılar.



İsa’nın şâkirtleri, Taberiye gölünde balıkçılık yapan kimselerdi. Öyle parlak zekâlı, bilgin kişiler değillerdi. Bir olayın bütün yanları görülüp anlaşılmayınca özellikle ümmî insanlar arasında efsaneleştirme, olaya olağanüstülük niteliği verme eğilimi vardır. İşte İsa (a.s.)’nın cesedinin kaldırılıp göğe yükseltilmesi inancı da olayın niteliğinin bilinmemesinden doğmuştur. Peygamberlerin mûcizesi elbette vardır, ama ölen kimsenin dirilip cesediyle birlikte göğe çıkması Kur’an’da sünnetullah denen ilâhî yasalara aykırıdır.          



Yine Kur’an’ın Hz. İsa’nın asılmadığını ve bu konuda şâhitlerin şüpheye düştüğüyle ilgili diğer bir izah tarzı şudur: Hz. İsa’yı öldürecek olanlar, İncillerin verdiği habere göre onu tanımıyorlardı. İncillere göre otuz gümüş karşılığında İsa’nın bulunduğu yeri haber veren şâkirdi/havârisi Yahuda İskaryot, askerlere: “Ben kimi öpersem, İsa odur, onu yakalayın” diye işaret vermişti (Matta, 26/48). Barnaba İncilinde askerlerin, İsa sanarak Yahuda İskaryot’u yakaladıkları, çünkü onun İsa’ya benzetildiği belirtilir (Barnaba, fasıl 210, s. 309). Dört İncil’le Barnaba İncili’nin birleştiği nokta, İsa’yı yakalamağa gelenlerin, onu tanımadıklarıdır. Tanımadıklarına göre yakaladıkları şahsın isa olduğundan emin olamazlardı. Hıristiyanlarca mûteber İncillerden üçü, Yahuda’nın, yaptığı ihanete pişman olarak İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra kaybolup görünmediğini söylüyor. Kimine göre İsa, yakalanınca Yahuda üzüntüden kendisini asmış (Matta, 27/5), kimine göre de Yahuda İsa’yı haber vermesi karşılığında aldığı paralarla bir tarla satın almış, oradaki tepeden baş aşağı düşüp ortadan çatlamış, bütün bağırsakları dökülmüştür (Rasullerin İşleri, 1/18).



Bu rivâyetler, İsa (a.s.)’nın yakalanmasından sonra Yahuda’nın bir daha görünmediğinde birleşiyorlar. Ama onun âkıbeti hakkında kesin bilgi yoktur. Gerçekten görünmemiştir, çünkü İsa yerine o asılmıştır. M. Reşid Rızâ, bu konuda özetle şöyle diyor: “İsa’ya çok benzeyen Yahuda, önce İsa’nın saklandığı yeri para karşılığında askerlere haber verdi. Sonra bu yaptığına pişman oldu, vicdan azabından kurtulmak için kendisini İsa diye tanıtıp asıldı. Hıristiyan kaynaklarında İsa’yı haber veren Yahuda’nın İsa’nın asılmasından sonra bir daha görülmeyip intihar ettiği belirtilir. Kendini İsa diye tanıtıp askerlere teslim olması da bir çeşit intihardır. Demek ki Kur’an’ın dediği gibi Allah, İsa’ya ikram edip onu düşmanlarının elinden kurtarmış ve İsa, gizlice başka bir ülkeye gidip normal hayatını yaşadıktan sonra vefat etmiş, vefatından sonra da ruhu, Allah katında yüce derecelere yükseltilmiştir. (4)