İftira
nın Çeşitleri:
Dinimize göre iftiranın her türlüsü haramdır. Allah iftira edenleri (müfterileri) sevmemektedir. En büyük müteri ise şirk koşan müşriklerdir. Çünkü onlar Allaha ortaklık iftirası atmaktadırlar.
Muaz ibnu Esed el-Cühení anlatıyor: Rasûlüllah (sav) buyurdular ki:
Kim bir mümini bir münafıka karşı korursa, Allah (cc) da onun için Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de bir müslümana kötülenmesini isteyerek iftira atarsa, Allah (cc) onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder. (Ebu Davud, Edeb/Hadis no: 4883, 4/270)
İffetli bir kadına zina iftirası atanlar hakkında dünyada ve ahirette oldukça ağır cezalar vardır. (24 Nûr/23-25, Burada yine iftira anlamına gelen rema fiili kullanılmıştır.)
İftiranın bir anlamı da, içinde fesat olan şeyi ortaya çıkarmak, yalan sözü uydurmak demektir. Kuran, burdan hareketle şirk, zulüm ve yalan yerine iftira kelimesini kullanmaktadır.
.Kim Allaha şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla (Allaha) iftira etmiş olur. (4 Nisa/48) Âyetinde olduğu gibi şirk Allah hakkında bir iftiradır. Gerçekte Onun ortağı yoktur, Müşrikler ise ortağı ve benzeri olmayan Allaha, kendileri bir eş uyduruyorlar.
*Allah (cc) adına helâl ve haram ölçüleri koyanlar (3 Âli Imran/94),
*Dini değiştirip, Peygamberimizin özelliklerini ilâhí kitaplardan silenler (6 Enam/21), kendisine vahy gelmediği halde bana da vahyediliyor diyenler (6 Enam/93),
*Allahtan kendisine bir ilim (vahy) gelmediği halde Onun adına hüküm koyanlar (6 Enam/144),
*Allahtan başkasını ilâh edinenler (18 Kehf/15) apaçık bir iftira içindedirler.
Kuran bir çok âyette iftirayı yalan anlamında kullanıyor. Allaha karşı yalan uyduranlara (iftira edenlere) en büyük zalim diyor. (7 Araf/37. 10 Yunus/17. 11 Hûd/1. 5 Maide/103, v.d.)
İnkârcıların bu iftirası ya taptıkları putların hak olduğunu iddia etmeleri şeklinde, ya Allahın âyetlerini yalanlama, ya Onun adına din uydurma, ya Ondan gelen vahyi yalan sayma, kendilerini kurtulanlardan kabul etme, Allahın haksızlık yapacağını düşünmeleri, ya kesin âyet geldiği zaman inanacaklarına yemin etmeleri, ya da müşriklerin kendi yaptıklarını doğru ve süslü görmeleri şeklinde ortaya çıkmakyadır.
İnanmayanlar, Kuranı peygamber uydurdu (iftira etti) diyorlardı. Kuran, onların bu iddialarını reddediyor. (10 Yunus/38. 11 Hûd/13,35. 32 Secde/3, v.d.)
Kuranın ifadesiyle, şirk koşanlar, zulme sapanlar, din adına yalan söyleyenler, ya da kendi kafalarından din uyduranlar, Allah adına aslı astarı olmayan inançlar ve hükümler uyduranlar iftira içindedir. İftiranın bu çeşidi çirkinlik bakımından daha kötü, zarar verme bakımından daha geniştir.
Dinimize göre iftiranın her türlüsü haramdır. Allah iftira edenleri (müfterileri) sevmemektedir. En büyük müteri ise şirk koşan müşriklerdir. Çünkü onlar Allaha ortaklık iftirası atmaktadırlar.
Muaz ibnu Esed el-Cühení anlatıyor: Rasûlüllah (sav) buyurdular ki:
Kim bir mümini bir münafıka karşı korursa, Allah (cc) da onun için Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de bir müslümana kötülenmesini isteyerek iftira atarsa, Allah (cc) onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder. (Ebu Davud, Edeb/Hadis no: 4883, 4/270)
İffetli bir kadına zina iftirası atanlar hakkında dünyada ve ahirette oldukça ağır cezalar vardır. (24 Nûr/23-25, Burada yine iftira anlamına gelen rema fiili kullanılmıştır.)
İftiranın bir anlamı da, içinde fesat olan şeyi ortaya çıkarmak, yalan sözü uydurmak demektir. Kuran, burdan hareketle şirk, zulüm ve yalan yerine iftira kelimesini kullanmaktadır.
.Kim Allaha şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla (Allaha) iftira etmiş olur. (4 Nisa/48) Âyetinde olduğu gibi şirk Allah hakkında bir iftiradır. Gerçekte Onun ortağı yoktur, Müşrikler ise ortağı ve benzeri olmayan Allaha, kendileri bir eş uyduruyorlar.
*Allah (cc) adına helâl ve haram ölçüleri koyanlar (3 Âli Imran/94),
*Dini değiştirip, Peygamberimizin özelliklerini ilâhí kitaplardan silenler (6 Enam/21), kendisine vahy gelmediği halde bana da vahyediliyor diyenler (6 Enam/93),
*Allahtan kendisine bir ilim (vahy) gelmediği halde Onun adına hüküm koyanlar (6 Enam/144),
*Allahtan başkasını ilâh edinenler (18 Kehf/15) apaçık bir iftira içindedirler.
Kuran bir çok âyette iftirayı yalan anlamında kullanıyor. Allaha karşı yalan uyduranlara (iftira edenlere) en büyük zalim diyor. (7 Araf/37. 10 Yunus/17. 11 Hûd/1. 5 Maide/103, v.d.)
İnkârcıların bu iftirası ya taptıkları putların hak olduğunu iddia etmeleri şeklinde, ya Allahın âyetlerini yalanlama, ya Onun adına din uydurma, ya Ondan gelen vahyi yalan sayma, kendilerini kurtulanlardan kabul etme, Allahın haksızlık yapacağını düşünmeleri, ya kesin âyet geldiği zaman inanacaklarına yemin etmeleri, ya da müşriklerin kendi yaptıklarını doğru ve süslü görmeleri şeklinde ortaya çıkmakyadır.
İnanmayanlar, Kuranı peygamber uydurdu (iftira etti) diyorlardı. Kuran, onların bu iddialarını reddediyor. (10 Yunus/38. 11 Hûd/13,35. 32 Secde/3, v.d.)
Kuranın ifadesiyle, şirk koşanlar, zulme sapanlar, din adına yalan söyleyenler, ya da kendi kafalarından din uyduranlar, Allah adına aslı astarı olmayan inançlar ve hükümler uyduranlar iftira içindedir. İftiranın bu çeşidi çirkinlik bakımından daha kötü, zarar verme bakımından daha geniştir.
i1 harfi
- İBÂHİYYE
- İBDÂ
- İBN KESİR
- Tefsiru'l-Kur'âni'l-Azîm:
- İBN MACE
- Sünen-i İbn Mâce:
- İBN TEYMİYYE
- İBNU'S-SEBİL
- İBRA
- İBRAHİM SÛRESİ
- İBRÂNÎ
- İBTİLÂ'
- İCÂBET
- İCAP VE KABUL
- a) Sözle icap ve kabul:
- Sıygaların İcap ve Kabulde Etkisi:
- b) Mektup, elçi, telefon vb. ile icap ve kabul:
- c) Teâtî yolu ile icap ve kabul:
- İCARETEYN
- İCÂZET
- İCBÂR
- İCMA'
- İcmaın Mertebeleri:
- l) Sarih İcma:
- 2) Sükûtî İcma:
- 3) Müctehidlerin Belli Bir Ortak Noktada İttifak Etmeleri:
- İCMA-İ ÜMMET
- İCMÂLÎ ÎMAN
- İCRÂ
- Mahkeme Kararlarının İcrâ ve İnfazı: