Vahdet-i Şühûd:
Vahdet; Birlik demektir. Vahdet-i şühûd: Tasavvufta; sâlikin her şeyi Allah olarak, Allahın tecellîleri olarak görmesi, Ondan başkasını görmemesi hali. Bu hal, sekr, galebe ve gaybet gibi isimler verilen vecd ve istiğrak halinde kendini gösterir. Bu halde iken sâlik, nefsinden fâni olması sebebiyle kendini de görmediğinden Hallâc gibi: Enel-Hak der. Bayezid Bestâmî gibi, Sübhânî mâ azame şânî (Bana tesbih olsun, benim şânım ne yücedir!) der. Cübbemin altındaki, Allahtan başka bir şey değil der. Yûnus gibi Ete kemiğe büründü, Yûnus diye göründü der. Fakat bu hal geçtikten sonra Hak ile halkı ayrı ayrı görür, yaratanı yaratılandan ayırır. (s. 553)
V harfi
- 3- Küfrü Gerektiren Velâyet:
- Allah'ın Mevlâ ve Vâli Oluşu
- Destur:
- Dostun Nitelikleri
- Hâce, Hâcegân:
- İhvân:
- Nücebâ:
- Tecellî:
- Terim Olarak Vahy
- VÂCİB
- VAHDET-İ KUSUD
- Vakıf Akarlar:
- VAZİFE
- VEKÂLET
- Velî Kavramının Tasavvufî Yorumla Anlaşılmasına Yardımcı Olabilecek Bazı Tasavvufî Kavramlar:
- VELİME
- VİSAL ORUCU
- Abdal:
- Allah'ın Veli Oluşu
- Dörtler:
- Düşmanlıkta Aşırı Gidilmemesi, Düşman Bir Toplumun Bir Gün Dost Olabileceği:
- Hâcib-i Hak:
- İstiğâse:
- Nükabâ:
- Tecessüd:
- Vâcib'in Kısımları
- VAHDET-İ MEVCUD
- Vahiy ve İlham
- Vakıf Yerlerin Kiraya Verilmesi
- VEBÂL