Hadis-i Şeriflerde Velâyet/Dostluk
Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir. (Ebû Dâvud, 3, hadis no: 4599)
Dostunu/sevdiğini ölçülü sev; bir gün düşmanın olabilir. Sevmediğine de ölçülü buğz et; bir gün dostun olabilir. (Tirmizî, Birr 60)
İman ipinin (kulpunun) en güçlüsü, Allah için dostluk ve Allah için düşmanlıktır. Yine Allah için sevmek ve Allah için nefret duyup buğzetmektir. (Mişkâtul-Mesâbih, hadis no: 5014; Süyûtî, el-Câmius-Sağîr, 1/69, Taberânî, El-Kebîr)
Kişi, dostunun dini üzeredir. İnsan kiminle dostluk kurduğuna dikkat etsin! (Tirmizî, Zühd 45 hadis no: 2379; Ahmed bin Hanbel, 16/178)
İnsan, dostunun dinindedir. Bundan dolayı dost edineceği kişiye dikkat etsin. (Riyâzüs-Sâlihîn, 1/398)
Ruhlar bir araya getirilmiş gruplar gibidir; tanışıp uyuşanlar birleşir, uyuşmayanlar ayrılır. (Buhârî, Enbiyâ, 3; Müslim, Birr 159)
Üç konuda müslümanın kalbi kin tutmaz, hıyânet etmez: Amellerde ihlâs, devlet adamlarına nasihat, cemaatten ayrılmama (İbn Mâce, Mukaddime, 18; Ebû Dâvud, İlim 10; Tirmizî, İlm 7; Ahmed bin Hanbel, 3/225)
İnsan, sevdiği ile beraberdir. (Müslim, Birr 161)
Kim, insanların kızması pahasına Allahı dost edinmekle Onu râzı ederse Allah o kimseyi insanların nazarında yüceltir. Kim de Allahın gazabına rağmen insanları râzı ederse, artık onu Allahın azabından hiçbir şekilde kurtarmak mümkün olmaz. (Tirmizî, Zühd 64)
Onlar (Allah'ın velîleri) öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah hatırlanır, zikredilir. (Dürrül Mensur, 4/370; naklen Elmalılı, 4/495).
"Allah bir kulunu sevdimi onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olur. Bu kul Allah'tan bir şey dilese dileği kabul edilir. Allah'a sığındığında da Allah onu korur. Allah, velîsine düşman olan kimselere harb ilân eder." (Buhârî, Rekaik 38; İbn Mâce, Fiten 16)
Ben, müşrikler arasında ikamet eden her müslümandan berîyim/uzağım. Ashâb; Niçin yâ Rasûlallah? diye sorunca, şöyle buyurdu: Çünkü o ikisinin ateşi birbirini görmez. (Ebû Dâvud, III/45, hadis no: 2645)
Kim bir müşrikle ittifak yapar ve onunla birlikte ikamet ederse, o da onun gibidir. (Ebû Dâvud, III/93, hadis no: 2787)
Sakın zanna yer vermeyin; zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin (gizli kusurları araştırmayın), rekabet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allahın kulları, Allahın emrettiği şekilde kardeş olun. Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahrik etmez. Kişiye kötülük olarak, müslüman kardeşini hakir görmesi yeterlidir. Her müslümanın canı, malı, kanı ve ırzı diğer müslümanlara haramdır. Allah sizin sûret ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Sakın ha, birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allahın kulları kardeş olun. Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helâl olmaz. (Buhârî, Nikâh 45, Edeb 57, 58, Ferâiz 2; Müslim, Birr 28-34; Ebû Dâvud, Edeb 40; Tirmizî, Birr 18)
Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir. Selâmını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenâzesine katılmak, dâvetine icâbet etmek, aksırınca yerhamukelllah demek. (Buhârî, Cenâiz 2; Müslim, Selâm 4; Ebû Dâvud, Edeb 98)
Nefsim yedinde olan Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. (Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66; Kütüb-i Sitte Terc. 10/133)
Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte müminlerin misâli, bir bedenin misali gibidir. Ondan bir uzuv rahatsız olursa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve harâretle ona ortak olurlar.
Aziz ve celil olan Allah Teâlâ, kıyâmet gününde şöyle diyecek; Benim celâlim adına birbirlerini sevenler nerede? Gölgemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu günde onları gölgemde gölgelendireyim. (Müslim, Birr 37, hadis no: 2566)
Allah Teâlâ buyuruyor ki: Benim celâlim adına birbirini sevenler var ya! Onlar için orada öyle minberler vardır ki, peygamberler ve şehidler bile onlara gıpta ederler. (Tirmizî, Zühd 53, hadis no: 2391; Kütüb-i Sitte Terc. 10/139)
Allah, bir kulu sevdiğinde, o kulu meleklere de insanlara da sevdirir. Bir kula buğzedince de meleklere ve insanlara da o kula karşı buğzettirir. (Buhârî, Tevhid 33, Edeb 41; Müslim, Birr 157)
Allahın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir, ne şehidlerdir. Üstelik kıyâmet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler ve şehidler onlara gıpta ederler. Orada bulunanlar sordu:
Ey Allahın Rasûlü, onlar kimdir, bize haber verir misin?
Onlar, aralarında kan bağı ve dünya menfaati için birbirlerine bağlı olmadıkları halde, Allahın nûru (Kuran) adına birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin ederim ki onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken onlar korkmazlar; insanlar üzülürken onlar üzülmezler. Ardından da şu âyeti okudu:
İyi bilin ki, Allahın velîlerine/dostlarına korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (10/Yûnus, 62) (Ebû Dâvud, Büyû 78, hadis no: 3527; Kütüb-i Sitte Terc. 10/142)
Kişi (kıyâmet gününde) sevdiğiyle beraberdir. (Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 165; Kütüb-i Sitte Terc. 10/44)
Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da o sebeple onu kıyâmet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını kıyâmet gününde örter. (Ebû Dâvud, Edeb 46, hadis no: 4893; Tirmizî, Hudûd 3, hadis no: 1426; Kütüb-i Sitte Terc. 10/147; Benzer bir hadis için bkz. Müslim, Zikr 38, hadis no: 2699; Kütüb-i Sitte Terc. 10/149)
Din nasihatten ibarettir! Yanında bulunanlar; kim için ey Allahın Rasûlü? diye sormaları üzerine, şöyle buyurdu: Allah için, Peygamber için, müslümanların imanları ve hepsi için! Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez; ona yalan söylemez; ona zulmetmez. Her biriniz, kardeşinin aynasıdır. Onda bir rahatsızlık görürse bunu onda izâle etsin (gidersin). (Tirmizî, Birr 17, 18, hadis no: 1928; Müslim, İman 95)
Dostunu/sevdiğini ölçülü sev; bir gün düşmanın olabilir. Sevmediğine de ölçülü buğz et; bir gün dostun olabilir. (Tirmizî, Birr 60)
İman ipinin (kulpunun) en güçlüsü, Allah için dostluk ve Allah için düşmanlıktır. Yine Allah için sevmek ve Allah için nefret duyup buğzetmektir. (Mişkâtul-Mesâbih, hadis no: 5014; Süyûtî, el-Câmius-Sağîr, 1/69, Taberânî, El-Kebîr)
Kişi, dostunun dini üzeredir. İnsan kiminle dostluk kurduğuna dikkat etsin! (Tirmizî, Zühd 45 hadis no: 2379; Ahmed bin Hanbel, 16/178)
İnsan, dostunun dinindedir. Bundan dolayı dost edineceği kişiye dikkat etsin. (Riyâzüs-Sâlihîn, 1/398)
Ruhlar bir araya getirilmiş gruplar gibidir; tanışıp uyuşanlar birleşir, uyuşmayanlar ayrılır. (Buhârî, Enbiyâ, 3; Müslim, Birr 159)
Üç konuda müslümanın kalbi kin tutmaz, hıyânet etmez: Amellerde ihlâs, devlet adamlarına nasihat, cemaatten ayrılmama (İbn Mâce, Mukaddime, 18; Ebû Dâvud, İlim 10; Tirmizî, İlm 7; Ahmed bin Hanbel, 3/225)
İnsan, sevdiği ile beraberdir. (Müslim, Birr 161)
Kim, insanların kızması pahasına Allahı dost edinmekle Onu râzı ederse Allah o kimseyi insanların nazarında yüceltir. Kim de Allahın gazabına rağmen insanları râzı ederse, artık onu Allahın azabından hiçbir şekilde kurtarmak mümkün olmaz. (Tirmizî, Zühd 64)
Onlar (Allah'ın velîleri) öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah hatırlanır, zikredilir. (Dürrül Mensur, 4/370; naklen Elmalılı, 4/495).
"Allah bir kulunu sevdimi onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olur. Bu kul Allah'tan bir şey dilese dileği kabul edilir. Allah'a sığındığında da Allah onu korur. Allah, velîsine düşman olan kimselere harb ilân eder." (Buhârî, Rekaik 38; İbn Mâce, Fiten 16)
Ben, müşrikler arasında ikamet eden her müslümandan berîyim/uzağım. Ashâb; Niçin yâ Rasûlallah? diye sorunca, şöyle buyurdu: Çünkü o ikisinin ateşi birbirini görmez. (Ebû Dâvud, III/45, hadis no: 2645)
Kim bir müşrikle ittifak yapar ve onunla birlikte ikamet ederse, o da onun gibidir. (Ebû Dâvud, III/93, hadis no: 2787)
Sakın zanna yer vermeyin; zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin (gizli kusurları araştırmayın), rekabet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allahın kulları, Allahın emrettiği şekilde kardeş olun. Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahrik etmez. Kişiye kötülük olarak, müslüman kardeşini hakir görmesi yeterlidir. Her müslümanın canı, malı, kanı ve ırzı diğer müslümanlara haramdır. Allah sizin sûret ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Sakın ha, birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allahın kulları kardeş olun. Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helâl olmaz. (Buhârî, Nikâh 45, Edeb 57, 58, Ferâiz 2; Müslim, Birr 28-34; Ebû Dâvud, Edeb 40; Tirmizî, Birr 18)
Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir. Selâmını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenâzesine katılmak, dâvetine icâbet etmek, aksırınca yerhamukelllah demek. (Buhârî, Cenâiz 2; Müslim, Selâm 4; Ebû Dâvud, Edeb 98)
Nefsim yedinde olan Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. (Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66; Kütüb-i Sitte Terc. 10/133)
Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte müminlerin misâli, bir bedenin misali gibidir. Ondan bir uzuv rahatsız olursa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve harâretle ona ortak olurlar.
Aziz ve celil olan Allah Teâlâ, kıyâmet gününde şöyle diyecek; Benim celâlim adına birbirlerini sevenler nerede? Gölgemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu günde onları gölgemde gölgelendireyim. (Müslim, Birr 37, hadis no: 2566)
Allah Teâlâ buyuruyor ki: Benim celâlim adına birbirini sevenler var ya! Onlar için orada öyle minberler vardır ki, peygamberler ve şehidler bile onlara gıpta ederler. (Tirmizî, Zühd 53, hadis no: 2391; Kütüb-i Sitte Terc. 10/139)
Allah, bir kulu sevdiğinde, o kulu meleklere de insanlara da sevdirir. Bir kula buğzedince de meleklere ve insanlara da o kula karşı buğzettirir. (Buhârî, Tevhid 33, Edeb 41; Müslim, Birr 157)
Allahın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir, ne şehidlerdir. Üstelik kıyâmet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler ve şehidler onlara gıpta ederler. Orada bulunanlar sordu:
Ey Allahın Rasûlü, onlar kimdir, bize haber verir misin?
Onlar, aralarında kan bağı ve dünya menfaati için birbirlerine bağlı olmadıkları halde, Allahın nûru (Kuran) adına birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin ederim ki onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken onlar korkmazlar; insanlar üzülürken onlar üzülmezler. Ardından da şu âyeti okudu:
İyi bilin ki, Allahın velîlerine/dostlarına korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (10/Yûnus, 62) (Ebû Dâvud, Büyû 78, hadis no: 3527; Kütüb-i Sitte Terc. 10/142)
Kişi (kıyâmet gününde) sevdiğiyle beraberdir. (Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 165; Kütüb-i Sitte Terc. 10/44)
Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da o sebeple onu kıyâmet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını kıyâmet gününde örter. (Ebû Dâvud, Edeb 46, hadis no: 4893; Tirmizî, Hudûd 3, hadis no: 1426; Kütüb-i Sitte Terc. 10/147; Benzer bir hadis için bkz. Müslim, Zikr 38, hadis no: 2699; Kütüb-i Sitte Terc. 10/149)
Din nasihatten ibarettir! Yanında bulunanlar; kim için ey Allahın Rasûlü? diye sormaları üzerine, şöyle buyurdu: Allah için, Peygamber için, müslümanların imanları ve hepsi için! Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez; ona yalan söylemez; ona zulmetmez. Her biriniz, kardeşinin aynasıdır. Onda bir rahatsızlık görürse bunu onda izâle etsin (gidersin). (Tirmizî, Birr 17, 18, hadis no: 1928; Müslim, İman 95)
V harfi
- 3- Küfrü Gerektiren Velâyet:
- Allah'ın Mevlâ ve Vâli Oluşu
- Destur:
- Dostun Nitelikleri
- Hâce, Hâcegân:
- İhvân:
- Nücebâ:
- Tecellî:
- Terim Olarak Vahy
- VÂCİB
- VAHDET-İ KUSUD
- Vakıf Akarlar:
- VAZİFE
- VEKÂLET
- Velî Kavramının Tasavvufî Yorumla Anlaşılmasına Yardımcı Olabilecek Bazı Tasavvufî Kavramlar:
- VELİME
- VİSAL ORUCU
- Abdal:
- Allah'ın Veli Oluşu
- Dörtler:
- Düşmanlıkta Aşırı Gidilmemesi, Düşman Bir Toplumun Bir Gün Dost Olabileceği:
- Hâcib-i Hak:
- İstiğâse:
- Nükabâ:
- Tecessüd:
- Vâcib'in Kısımları
- VAHDET-İ MEVCUD
- Vahiy ve İlham
- Vakıf Yerlerin Kiraya Verilmesi
- VEBÂL