Velâyette/Dostlukta Aranan Özellikler:
Kuranın haber verdiği velîde/dostta bulunan nitelikleri, Kurandan yola çıkarak belirleyebiliriz. Zira dostu tanımadan istenilen hedefe ulaşmak mümkün değildir.
a- Dost, dostunun sıkıntılarını gideren ve gelecek belâları önleyebilendir. Böyle bir dost, sadece Yüce Yaratıcıdır. Zira, bütün ümitlerin kesildiği bir anda yardım etme imkânına sahip olan sadece Odur. (Bkz. 58/Mücâdele, 22; 2/Bakara, 107, 120, 257; 3/Âl-i İmrân, 150; 4/Nisâ, 45; 6/Enâm, 51; 7/Arâf, 196).
b- Dost, Yüce Yaratıcıyı tanıtan, dünya ve âhiretle ilgili doğru bilgiler veren, lehimize ve aleyhimize olanları tanıtarak doğru karar vermede yardımcı olan, insanların sıkıntıya düşmesine üzülen, yaratılanlara acıyan ve hatalarını affedendir (5/Mâide, 55; 9/Tevbe,16). Böyle bir dost, rahmet peygamberi ve diğer nebîler olabilir (9/Tevbe, 61, 128; 21/Enbiyâ, 107; 28/Kasas, 46; 44/Duhân, 6).
c- Allah'a ve Peygamberine gönülden bağlı olup Allahın rızâsının dışına çıkmayan (3/Âli- İmrân, 110; 41/Fussılet, 34; 2/Bakara, 112; 6/Enâm, 4; 3/Âl-i İmrân, 150; 22/Hacc, 78) ve her konuda örnek olarak insanların hayrını düşünen, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışan, sevgisini ve buğzunu Allah için yapan, kötülüğü iyilikle önleyendir. Böyle insanlar Allahın dostluğunu kazananlardır. Zira onların hedefi, Allahın rızâsı ve sevgisini kazanmaktır. Bunlar, Kuran diliyle velî olanlar, Allahın velî kullarıdır.
d- İmanda birlik içinde bulunarak Allah'a, Peygambere ve müminlere karşı gelebilecek tehlikeleri önlemede can ve mallarıyla yardım içinde olabilenlerdir (60/Mümtehıne, 1, 8, 9; 8/Enfâl, 60; 9/Tevbe, 71; 3/Âl-i İmrân, 118). Kuran, bu durumda olanları mümin olarak değerlendirir.
e- Dostun dostluğu dünya menfaati ile sınırlı olmamalıdır (Bkz. Ebû Dâvud, Büyû, 78; krş. 10/Yûnus, 62). Dostların, birbirlerini Allah için sevmeleri gerekir. Böyle insanların birbirleriyle olan sevgileri geçici bir menfaate dayanmaz.[11]
Allahın velîsi/dostu olmanın da birtakım özellikleri belirtilir. Allah dostu (velî ve evliyâ) olmanın birtakım özellikleri ve şartları da vardır. Onları şöyle sayabiliriz:
a- Müslüman olmak,
b- Allah'a ve Peygamberine İslâmın istediği şekilde inanmak,
c- Namaz kılmak,
d- Zekât vermek,
e- Yaptıklarının hesabını verecek şekilde ihsan sahibi olmak (5/Mâide, 55-56; 2/Bakara, 112)
Bu maddelerde özetlenen müslümanın vasfı dostluktur. Ondan dosta yaraşacak hareketler beklenir. Müslümanın görevi, insanlara Allah ve rasûlünün yaklaştığı şekilde ve ölçüde yaklaşmaktır. İslâmın tüm insanlara da tanıtılması gerekmektedir. Bir müslüman, Allah'a vereceği hesabı ikinci plana alarak, maddî çıkarlara öncelik verirse, Allahın istediği dostluğu ve kardeşliği oluşturması mümkün değildir. Âyetlerin ortaya koyduğu dostluğu ve kardeşliği sağlayacak insanlarda iman olmadan, sâlih amel ve ihsan; amel olmadan da diğerlerinin istenen şekilde olması düşünülemez. İnsanlar arasında istenilen dostluğun oluşması için, Allahın aradığı takvâ özelliklerinin bulunması gerekir. Bu özelliklere sahip olanların ellerinden ve dillerinden, yaratılanlara ancak fayda gelir. İslâmın istediği budur.
a- Dost, dostunun sıkıntılarını gideren ve gelecek belâları önleyebilendir. Böyle bir dost, sadece Yüce Yaratıcıdır. Zira, bütün ümitlerin kesildiği bir anda yardım etme imkânına sahip olan sadece Odur. (Bkz. 58/Mücâdele, 22; 2/Bakara, 107, 120, 257; 3/Âl-i İmrân, 150; 4/Nisâ, 45; 6/Enâm, 51; 7/Arâf, 196).
b- Dost, Yüce Yaratıcıyı tanıtan, dünya ve âhiretle ilgili doğru bilgiler veren, lehimize ve aleyhimize olanları tanıtarak doğru karar vermede yardımcı olan, insanların sıkıntıya düşmesine üzülen, yaratılanlara acıyan ve hatalarını affedendir (5/Mâide, 55; 9/Tevbe,16). Böyle bir dost, rahmet peygamberi ve diğer nebîler olabilir (9/Tevbe, 61, 128; 21/Enbiyâ, 107; 28/Kasas, 46; 44/Duhân, 6).
c- Allah'a ve Peygamberine gönülden bağlı olup Allahın rızâsının dışına çıkmayan (3/Âli- İmrân, 110; 41/Fussılet, 34; 2/Bakara, 112; 6/Enâm, 4; 3/Âl-i İmrân, 150; 22/Hacc, 78) ve her konuda örnek olarak insanların hayrını düşünen, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışan, sevgisini ve buğzunu Allah için yapan, kötülüğü iyilikle önleyendir. Böyle insanlar Allahın dostluğunu kazananlardır. Zira onların hedefi, Allahın rızâsı ve sevgisini kazanmaktır. Bunlar, Kuran diliyle velî olanlar, Allahın velî kullarıdır.
d- İmanda birlik içinde bulunarak Allah'a, Peygambere ve müminlere karşı gelebilecek tehlikeleri önlemede can ve mallarıyla yardım içinde olabilenlerdir (60/Mümtehıne, 1, 8, 9; 8/Enfâl, 60; 9/Tevbe, 71; 3/Âl-i İmrân, 118). Kuran, bu durumda olanları mümin olarak değerlendirir.
e- Dostun dostluğu dünya menfaati ile sınırlı olmamalıdır (Bkz. Ebû Dâvud, Büyû, 78; krş. 10/Yûnus, 62). Dostların, birbirlerini Allah için sevmeleri gerekir. Böyle insanların birbirleriyle olan sevgileri geçici bir menfaate dayanmaz.[11]
Allahın velîsi/dostu olmanın da birtakım özellikleri belirtilir. Allah dostu (velî ve evliyâ) olmanın birtakım özellikleri ve şartları da vardır. Onları şöyle sayabiliriz:
a- Müslüman olmak,
b- Allah'a ve Peygamberine İslâmın istediği şekilde inanmak,
c- Namaz kılmak,
d- Zekât vermek,
e- Yaptıklarının hesabını verecek şekilde ihsan sahibi olmak (5/Mâide, 55-56; 2/Bakara, 112)
Bu maddelerde özetlenen müslümanın vasfı dostluktur. Ondan dosta yaraşacak hareketler beklenir. Müslümanın görevi, insanlara Allah ve rasûlünün yaklaştığı şekilde ve ölçüde yaklaşmaktır. İslâmın tüm insanlara da tanıtılması gerekmektedir. Bir müslüman, Allah'a vereceği hesabı ikinci plana alarak, maddî çıkarlara öncelik verirse, Allahın istediği dostluğu ve kardeşliği oluşturması mümkün değildir. Âyetlerin ortaya koyduğu dostluğu ve kardeşliği sağlayacak insanlarda iman olmadan, sâlih amel ve ihsan; amel olmadan da diğerlerinin istenen şekilde olması düşünülemez. İnsanlar arasında istenilen dostluğun oluşması için, Allahın aradığı takvâ özelliklerinin bulunması gerekir. Bu özelliklere sahip olanların ellerinden ve dillerinden, yaratılanlara ancak fayda gelir. İslâmın istediği budur.
V harfi
- 3- Küfrü Gerektiren Velâyet:
- Allah'ın Mevlâ ve Vâli Oluşu
- Destur:
- Dostun Nitelikleri
- Hâce, Hâcegân:
- İhvân:
- Nücebâ:
- Tecellî:
- Terim Olarak Vahy
- VÂCİB
- VAHDET-İ KUSUD
- Vakıf Akarlar:
- VAZİFE
- VEKÂLET
- Velî Kavramının Tasavvufî Yorumla Anlaşılmasına Yardımcı Olabilecek Bazı Tasavvufî Kavramlar:
- VELİME
- VİSAL ORUCU
- Abdal:
- Allah'ın Veli Oluşu
- Dörtler:
- Düşmanlıkta Aşırı Gidilmemesi, Düşman Bir Toplumun Bir Gün Dost Olabileceği:
- Hâcib-i Hak:
- İstiğâse:
- Nükabâ:
- Tecessüd:
- Vâcib'in Kısımları
- VAHDET-İ MEVCUD
- Vahiy ve İlham
- Vakıf Yerlerin Kiraya Verilmesi
- VEBÂL