Vahyin Anlamları
Kur'ân-ı Kerim, vahy'i birkaç anlamda kullanmaktadır. Buradan hareketle vahyi iki şekilde düşünebiliriz:
1- İlâhî olmayan vahy:
İma ve işaret etmek, fısıldamak ve gizlice söylemek gibi anlamlara gelen, insanlar veya cinler tarafından ortaya konan vahy. Şu âyetlerde buna örnek bulabiliriz:
"Zekeriyyâ mihrabda kavminin huzuruna çıktı ve onlara sabah-akşam tesbih etmeyi vahyetti." (19/Meryem, 11)
Vahy, burada işaret etti, imada bulundu anlamındadır. En'âm Sûresi 112. âyetinde vahyin; fısıldamak, gizlice söylemek, yine aynı sûrenin 121. âyetinde ise, telkin etmek, teşvikte bulunmak ve söylemek gibi mânâlara geldiği görülmektedir.
2- İlâhî olan vahy:
Bunun birkaç çeşidini Kur'an'da bulmak mümkün.
2a- Allah (cc) yere ve göğe bazı şeyleri vahyeder.
"O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir." (99/Zilzâl, 4-5)
"Böylelikle onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe kendi emrini vahyetti..." (41/Fussılet, 12)
2b- Allah (cc), bal arısına, 'bazı şeylerden evler edinmesini, meyveleden yemesini, onların karınlarındaki şerbetten insanlar için şifâ olan bal yapmasını' vahyetti (16/Nahl, 68-69).
2c- Allah (cc) meleklere de vahyettiğini haber veriyor:
"...Haydi iman eden o mücâhidlere sebat (kararlılık) ilham edin. Ben kâfirlerin yüreklerine korku salacağım' diye vahyediyordu." (8/Enfâl, 12)
2d- İnsanlardan Hz. İsa'nın havârîlerine ve Hz. Mûsâ'nın annesine de vahyedilmişti:
"Hani havârîlere: 'Bana ve peygamberime iman edin' diye vahyetmiştim; onlar da 'iman ettik, gerçekten müslüman olduğumuza Sen de şâhit ol' dediler." (5/Mâide, 111)
2e- Hz. Mûsâ'nın annesine de, Mûsâ'yı emzirip suya bırakması, korkmaması, çocuğunun tekrar kendisine döneceği vahyedilmişti (28/Kasas, 7).
Buna göre, yere ve arıya vahy; emir ve bir işi yaptırma (teshir), Zekeriyyâ'nın kavmine vahyi; işaret, Hz. Mûsâ'nın annesinve ve havârilere vahy; ilham, meleklere vahy; emir ve bildirme, şeytanların birbirlerine ve dostlarına vay ise; telkin mânâlarına gelir.
1- İlâhî olmayan vahy:
İma ve işaret etmek, fısıldamak ve gizlice söylemek gibi anlamlara gelen, insanlar veya cinler tarafından ortaya konan vahy. Şu âyetlerde buna örnek bulabiliriz:
"Zekeriyyâ mihrabda kavminin huzuruna çıktı ve onlara sabah-akşam tesbih etmeyi vahyetti." (19/Meryem, 11)
Vahy, burada işaret etti, imada bulundu anlamındadır. En'âm Sûresi 112. âyetinde vahyin; fısıldamak, gizlice söylemek, yine aynı sûrenin 121. âyetinde ise, telkin etmek, teşvikte bulunmak ve söylemek gibi mânâlara geldiği görülmektedir.
2- İlâhî olan vahy:
Bunun birkaç çeşidini Kur'an'da bulmak mümkün.
2a- Allah (cc) yere ve göğe bazı şeyleri vahyeder.
"O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir." (99/Zilzâl, 4-5)
"Böylelikle onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe kendi emrini vahyetti..." (41/Fussılet, 12)
2b- Allah (cc), bal arısına, 'bazı şeylerden evler edinmesini, meyveleden yemesini, onların karınlarındaki şerbetten insanlar için şifâ olan bal yapmasını' vahyetti (16/Nahl, 68-69).
2c- Allah (cc) meleklere de vahyettiğini haber veriyor:
"...Haydi iman eden o mücâhidlere sebat (kararlılık) ilham edin. Ben kâfirlerin yüreklerine korku salacağım' diye vahyediyordu." (8/Enfâl, 12)
2d- İnsanlardan Hz. İsa'nın havârîlerine ve Hz. Mûsâ'nın annesine de vahyedilmişti:
"Hani havârîlere: 'Bana ve peygamberime iman edin' diye vahyetmiştim; onlar da 'iman ettik, gerçekten müslüman olduğumuza Sen de şâhit ol' dediler." (5/Mâide, 111)
2e- Hz. Mûsâ'nın annesine de, Mûsâ'yı emzirip suya bırakması, korkmaması, çocuğunun tekrar kendisine döneceği vahyedilmişti (28/Kasas, 7).
Buna göre, yere ve arıya vahy; emir ve bir işi yaptırma (teshir), Zekeriyyâ'nın kavmine vahyi; işaret, Hz. Mûsâ'nın annesinve ve havârilere vahy; ilham, meleklere vahy; emir ve bildirme, şeytanların birbirlerine ve dostlarına vay ise; telkin mânâlarına gelir.
V harfi
- 3- Küfrü Gerektiren Velâyet:
- Allah'ın Mevlâ ve Vâli Oluşu
- Destur:
- Dostun Nitelikleri
- Hâce, Hâcegân:
- İhvân:
- Nücebâ:
- Tecellî:
- Terim Olarak Vahy
- VÂCİB
- VAHDET-İ KUSUD
- Vakıf Akarlar:
- VAZİFE
- VEKÂLET
- Velî Kavramının Tasavvufî Yorumla Anlaşılmasına Yardımcı Olabilecek Bazı Tasavvufî Kavramlar:
- VELİME
- VİSAL ORUCU
- Abdal:
- Allah'ın Veli Oluşu
- Dörtler:
- Düşmanlıkta Aşırı Gidilmemesi, Düşman Bir Toplumun Bir Gün Dost Olabileceği:
- Hâcib-i Hak:
- İstiğâse:
- Nükabâ:
- Tecessüd:
- Vâcib'in Kısımları
- VAHDET-İ MEVCUD
- Vahiy ve İlham
- Vakıf Yerlerin Kiraya Verilmesi
- VEBÂL