Gerçek Hidayet:
Allahın hidayeti, insana ulaştırılan bir rahmet ve nurdur. Kuranın anlattığı hidayet yalnızca bir yol ve yön göstermek değil, bununla beraber gösterilen yolda kalmayı sağlamak, bu konuda hidayet bulana yardım etmek manalarını da içerisine alır.
Hidayet, bir başka deyişle, istenene, arzu edilene ulaştıracak şeye lütufla sebep olmaktır, ya da hayra ulaştırmaktır. Bu sebep olma veya yol gösterme işi de tatlılık ve yumuşaklıkla olmalıdır.
Tefsirciler Kuranda hidayetin dört genel anlam sahasına sahip olduğunu söylemişlerdir. Bunlar:
1- Ruhsal ve bedensel kuvvet vererek doğruyu ve güzeli bulma gücüne ulaştırmak,
2- Hakk ve batılı ayıracak, kötüden uzaklaştıracak deliller (kanıtlar) göstermek,
3- Kitaplar ve elçiler göndererek doğru yola yöneltmek,
4- Vahy veya ilhamla insanın iç dünyasını aydınlatarak kişinin hakkı bulmasına zemin hazırlamak.[295]
İslâm inancına göre gerçek anlamda hidayete erdirici olan Allahtır. Hidayetin başka varlıklara nisbet edilmesi mecazí anlamdadır. Allah, dilediğini saptırır, dilediğine hidayet verir. (Rad: 13/27; Fatır/8), Allah dilediğine hidayet verir (Bakara: 2/212; Enam: 6/88) gibi âyetler hidayeti veya dalâleti yaratanın ve bu yetkiye sahip olanın Allah (cc) olduğunu haber vermektedirler. [295]
H harfi
- el-HÂDÎ
- el-HAKÎM
- el-HİCR SÛRESİ
- HABER
- HABER-İ MEŞHÛR
- HABERLERİN TETKİKİ
- HABEŞİSTAN HİCRETİ
- HÂBİL (VE KÂBİL)
- HABÎS
- HABLULLAH
- HACAMAT (HİCAMAT)
- HACB
- HÂCER
- HACİZ, HACZ
- HAÇ (SALİB)
- HAÇLI SEFERLERİ
- HAD, HADLER
- HADÂNE BÂBI
- HADLER BAHSİ
- Hudud:
- HADÎS
- HÂDİS
- HAFAZA MELEKLERİ
- HAFİ
- HÂFIZ
- HAFSA BİNTİ ÖMER İBN el-HATTAB (r.a)
- HAK, HAKLAR
- HAKEM BABI
- HÂKİMİYET
- HAKK