Çocuklarına Bağışta Adil Davranmamak
İnsanlardan bazıları hibe etmede ve bağışta çocuklarından bir kısmını diğerlerinden kasıtlı olarak ayrı tutarlar. Bu çocuklardan birinin -hastalık, borç gibi nedenlerden dolayı- ihtiyacı olup diğerlerinin olmaması, ya da örneğin Kuran ezberine karşılık onu ödüllendirmesi, iş bulamaması, kalabalık bir aileye sahip olması, ilim talebiyle meşgul olması ve benzeri sebepler gibi şeri bir gerekçe yoksa racih olan görüşe göre haram kılınmış bir davranıştır.[163]
Babanın, çocuklarından birine şeri bir gerekçeyle bağışta bulunurken, diğer bir çocuğunun da bağışta bulunduğunun ihtiyacı gibi bir ihtiyacı olması durumunda ona da aynı şekilde bağışta bulunmaya niyet etmesi gerekir. Bunun en genel delili Allah Teâlânın şu kavlidir:
Adil davranın! Bu takvaya daha yakın olandır. Ve Allahtan hakkıyla korkun. (Maide: 5/8)
Bu konuyla doğrudan alakalı delil ise Numan İbni Beşirden (r.a.) gelendir: Babası onu Rasûlullah a (s.a.v.) götürür ve şöyle der:
Ben, bu oğluma bir köle bağışladım[164]
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle der:
Bütün çocuklarına aynısını bağışladın mı?
Babası; Hayır deyince, Rasûlullah (s.a.v.):
Onu geri al buyurur.[165]
Başka bir rivayette de Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
Allahtan hakkıyla korkun ve çocuklarınız arasında adil davranın.
Numan İbni Beşir dedi ki: (Babam) döndü ve verdiğini geri aldı. Bir rivayette de Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
Öyleyse beni şahit tutma. Çünkü ben haksızlığa şahitlik etmem.
Erkeğe -mirasta olduğu gibi- iki kadın nasibi verilir. Bu, İmam Ahmed rahimehullahın görüşüdür.
Bazı ailelerin haline bakan, babaların Allahtan korkmadan çocuklarından bir kısmını verdiği bağışlarla diğerlerinden üstün tuttuğunu görür. Böylelikle, birbirlerinden nefret etmelerine neden olur. Aralarına kin ve düşmanlık sokar. Örneğin; birine amcalarına benzediği için verir, diğerine dayılarına benzediği gerekçesiyle vermez. Veya iki eşinden birinin çocuklarına diğerlerinin çocuklarına vermediğini verir. Birinin çocuklarını özel okullara gönderirken diğerinin çocuklarını göndermez. Bu ayrım kendisine dönecektir. Çünkü çoğunlukla, kendisine verlimeyen çocuk ileride babasına iyi davranmaz. Bağışta, çocukları arasında ayırım yapan kişiye Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Onların, sana karşı iyi davranmada eşit olmaları seni sevindirmez mi?[166]
Babanın, çocuklarından birine şeri bir gerekçeyle bağışta bulunurken, diğer bir çocuğunun da bağışta bulunduğunun ihtiyacı gibi bir ihtiyacı olması durumunda ona da aynı şekilde bağışta bulunmaya niyet etmesi gerekir. Bunun en genel delili Allah Teâlânın şu kavlidir:
Adil davranın! Bu takvaya daha yakın olandır. Ve Allahtan hakkıyla korkun. (Maide: 5/8)
Bu konuyla doğrudan alakalı delil ise Numan İbni Beşirden (r.a.) gelendir: Babası onu Rasûlullah a (s.a.v.) götürür ve şöyle der:
Ben, bu oğluma bir köle bağışladım[164]
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle der:
Bütün çocuklarına aynısını bağışladın mı?
Babası; Hayır deyince, Rasûlullah (s.a.v.):
Onu geri al buyurur.[165]
Başka bir rivayette de Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
Allahtan hakkıyla korkun ve çocuklarınız arasında adil davranın.
Numan İbni Beşir dedi ki: (Babam) döndü ve verdiğini geri aldı. Bir rivayette de Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
Öyleyse beni şahit tutma. Çünkü ben haksızlığa şahitlik etmem.
Erkeğe -mirasta olduğu gibi- iki kadın nasibi verilir. Bu, İmam Ahmed rahimehullahın görüşüdür.
Bazı ailelerin haline bakan, babaların Allahtan korkmadan çocuklarından bir kısmını verdiği bağışlarla diğerlerinden üstün tuttuğunu görür. Böylelikle, birbirlerinden nefret etmelerine neden olur. Aralarına kin ve düşmanlık sokar. Örneğin; birine amcalarına benzediği için verir, diğerine dayılarına benzediği gerekçesiyle vermez. Veya iki eşinden birinin çocuklarına diğerlerinin çocuklarına vermediğini verir. Birinin çocuklarını özel okullara gönderirken diğerinin çocuklarını göndermez. Bu ayrım kendisine dönecektir. Çünkü çoğunlukla, kendisine verlimeyen çocuk ileride babasına iyi davranmaz. Bağışta, çocukları arasında ayırım yapan kişiye Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Onların, sana karşı iyi davranmada eşit olmaları seni sevindirmez mi?[166]
HARAM-HELÂL
- Haram; Anlam ve Mâhiyeti
- Haramın Çeşitleri:
- 1) Kesin (Kat'î) Haram:
- 2) Kesin Olmayan (Zannî) Haram:
- Helâl; Anlam ve Mâhiyeti
- Helâl Ölçüsü Koyma Yetkisi:
- Kur'ân-ı Kerim'de Haram ve Helâl
- Hadis-i Şeriflerde Haram ve Helâl
- Yeme İçmeyle ilgili Haramlar Konusunda Bazı Hadis-i Şerifler:
- Dille İşlenilen Haramlarla İlgili Bazı Hadis-i Şerifler:
- Haram-Helâl Konusunda Genel Kurallar/Prensipler
- Yiyecek ve İçeceklerde Haramlar
- Kur'ân-ı Kerim'de Yeme İçme ile İlgili Âyetler:
- Yiyeceklerin Temizinden ve Helâlından Faydalanmak:
- Yiyeceklerin Helâl ve Haramlığı:
- Haram Yiyecekler:
- 1- Kendiliğinden Ölmüş -Murdar- Hayvan (Meyte):
- 2- Akmış Kan:
- 3- Domuz:
- 4- Allah'tan Başkası Adına Kesilenler:
- 5- Meyte Sayılanlar:
- 6- Diğer Kara Hayvanlarından Helâl ve Haram Olanlar:
- 7- Deniz Hayvanları:
- İsraf; Helâlı Haram Eden Ölçüsüzlük ve Taşkınlık
- Haram İçecekler ve Keyif Vericiler (İçkiler Uyuşturucular ve Sigara)
- a- İçki:
- Çoğu Sarhoş Edenin Azı da Haramdır:
- İçki Ticareti:
- Alkollü İlaç ile Tedâvi:
- b- Uyuşturucu Maddeler: