İNSANLARIN ÖNEMSEMEDİĞİ SAKINILMASI GEREKEN HARAMLAR
Rasûlullahın (s.a.v.) sahabelerinden Nevvas b. Seman (r.a.) Rasûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Allah, dosdoğru bir yolu size örnek verir. O yolun iki yanında duvarlar ve duvarlarda, üzerlerinden tutturularak sarkıtılmış perdelerle örtülü açık kapılar vardır. Yolun başında bir davetçi şöyle diyerek çağırır:
Ey insanlar! hepiniz bu yola koyulun ve sağa sola sapmayın! Bir davetçi de yolun üzerinde çağırır ve sizden biri o kapılardan birini aralamak istediğinde şöyle der: Yazıklar olsun! Açma onu! Eğer açarsan oradan içeriye girersin. Bu yol İslamdır. Perdeler, Allahın koyduğu ölçülerdir. Açık kapılar ise Allahın haram kıldıklarıdır. Yolun başındaki davetçi Allahın Kitabıdır. Yukarıdaki davetçi ise Allahı hatırlatıcıdır ve her müslüman kalbinde bulunur.[43]
Hamd, ancak Allahadır. Ona hamdeder, Ondan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allaha sığınırız. Allahın hidayete erdirdiği kimseyi saptıracak yoktur. Ve saptırdığı kimseyi de başkası hidayete erdiremez. Allahtan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Onun kulu ve rasulüdür.
Şüphesiz Allah Subhanehu ve Teâlâ ihmali caiz olmayan farzlar koydu. Aşılması caiz olmayan sınırlar ve çiğnenmesi caiz olmayan haramlar belirledi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Allahın: Kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Sustuğu şeyler ise bağışlanmıştır. Allahtan olan bu bağışa razı olun. Çünkü Allah unutkan değildir.[44]
Sonra şu ayeti okudu:
Senin Rabbin unutkan değildir. (Necm: 53/3-4)[45]
Haramlar, Allah azze ve cellenin koyduğu sınırlardır.
Bunlar Allahın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. (Bakara: 2/187)
Allah subhanehu, sınırlarını aşan ve haramlarını çiğneyenleri tehdit etmiş ve şöyle buyurmuştur:
Kim Allaha ve peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır. (Nisa: 4/14)
Rasûlullahın (s.a.v.):
Size neyi yasaklamışsam ondan sakının, neyi emretmişsem ondan gücünüz yettiği kadarını yapın.[46] buyruğu gereğince haramlardan kesinlikle uzak durmamız gerekir.
Nefsine uymuş, zayıf kişilikli ve bilgisiz bir takım insanların, arka arkaya haramların zikredildiğini işitince kızdığını ve şöyle söylediğini görürsünüz:
Herşey haram. Haram demedik hiç bir şey bırakmadınız. Hayatımızdan bıktırdınız. Yaşantımızı karalara boğdunuz ve canımızı sıktınız. Siz haramdan ve haram demekten başka bir şey bilmez misiniz!? Din kolaydır, dinde genişlik vardır. Allah bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.
Onlara cevap olarak şöyle deriz: Allah celle ve ala dilediği hükmü koyar. Onun hükmüne itiraz edecek yoktur. O, hikmet sahibidir ve her şeyden haberdardır. O -subhanehu- dilediğini helal ve dilediğini haram kılar. Allah azze ve celleye kulluğumuzun gereklerinden biri de Onun verdiği hükme razı olup tam anlamıyla teslimiyet göstermektir.
Onun -subhanehu- hükümleri ilminden, hikmetinden ve adaletinden kaynaklanmıştır. Anlamsız boş şeyler ve oyun/eğlence değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O her şeyi işiten ve bilendir. (Enam: 6/115)
Allah azze ve celle helal ve haramların belirlendiği ölçüyü bize bildirerek şöyle buyuruyor:
Onlara temiz şeyleri helal pis şeyleri haram kılar. (Araf: 7/157)
Temiz/faydalı şeyler helal, pis/zararlı şeyler haramdır. Bir şeyi helal ya da haram kılmak yalnızca Allahın hakkıdır.[47]
Kendisinde bu hakkı gören veya başkasının bu hakka sahip olduğuna inanan küfrül ekber ile İslam dairesinden çıkmıştır, kafirdir.
Yoksa onların, Allahın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? (Şura: 42/21)
Ayrıca, Kuran ve Sünneti bilen ilim sahiplerinin dışında hiç kimsenin helal ve haram hakkında konuşması caiz değildir. Helal ve haramla ilgili bilgisizce konuşana ağır uyarı vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak: Bu helaldir, şu da haramdır demeyin, çünkü Allaha karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. (Nahl: 16/116)
Haramlığı kesin olan şeyler Kuranda ve Sünnette belirtilmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. (Enam: 6/151)
Sünnette de haram kılınan bir çok şey bildirilmiştir. Rasûlullahın (s.a.v.) şu sözü buna örnektir:
Şüphesiz Allah; içkinin, murdar/ölmüş hayvanın (leşin), domuzun ve putların satışını haram kılmıştır.[48]
Rasûlullah (s.a.v.)
Allah şüphesiz bir şeyi haram kılınca onun ücretini de haram kılar.[49]
Bazen, naslar arasında -Allah Teâlânın yiyeceklerle ilgili haramları bildirmesi gibi- belirli bir grup haramdan bahsedilir. Şöyle buyurur:
Leş, kan, domuz eti, Allahtan başkası adına boğazlanan; (ölmeden yetişip kestikleriniz hariç) boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukardan yuvarlanıp ölmüş, boğazlanıp ölmüş, yırtıcı hayvanlarca parçalanmış hayvanlar; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. (Maide: 5/3)
Allah subhanehu nikahla ilgili haramları belirterek şöyle buyurur:
Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren (süt) analarınız, süt bacılarınız ve eşlerinizin anaları size haram kılındı. (Nisa: 4/23)
Ve yine kazançlarla ilgili haramları zikrederek şöyle buyuruyor:
Allah; alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. (Bakara: 2/275)
Kullarına karşı merhametli olan Allah, çokluk ve çeşit bakımından sayılamayacak kadar iyi ve temiz şeyleri bizler için helal kılmıştır. Bu nedenle mübahları tek tek bildirmemiştir. Çünkü sayılamayacak kadar çoktur. Belirli bir sayıda olduğu için bilelim ve sakınalım diye haramları tek tek belirtmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında haram kıldığı şeyleri size detaylı bir şekilde açıklamıştır. (Enam: 6/119)
Helalleri ise temiz olması kaydıyla, genel olarak bildirmiştir. Şöyle buyurur:
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yeyin. (Bakara: 2/168)
Eşyada aslolanın -haramlığına ilişkin bir delil gelmedikçe- helallik olması Onun rahmetindendir. Allah Subhanehu ve Teâlânın keremindendir, kullarına gösterdiği genişliktendir. Bizlerin buna boyun eğip hamdetmesi ve şükretmesi gerekir.
Bazı insanlar, haramların tek tek sayıldığını görünce şeri hükümlere tahammülsüzlükleri sebebiyle sıkılırlar. Bu, imanlarının zayıflığından ve şeriatı gereği gibi anlayamamalarından kaynaklanır. Bu gibi kimseler, dinin kolaylık olduğuna ikna olmaları için acaba helal olan şeylerin kendilerine birer birer sayılmasını mı istiyorlar? Şeriatın yaşamlarını zorlaştırmadığından şüpheleri kalmaması için temiz şeylerin çeşitlerinin kendilerine tek tek sıralanmasını mı bekliyorlar?
Kesilmiş deve, inek, keçi-koyun, tavşan, geyik, dağ keçisi, tavuk, güvercin, ördek, kaz ve deve kuşu etinin...
Çekirge ve balık ölüsünün...
Sebzelerin, baklagillerin, meyvelerin, diğer tahılların ve faydalı ürünlerin...
Su, süt, bal, yağ ve sirkenin...
Tuz, kişniş ve baharatların...
Tahta, demir, kum, çakıl, plastik, cam ve kauçuk kullanmanın...
Binek hayvanlarına, arabalara, trenlere, gemilere ve uçaklara binmenin...
Klima, buzdolabı, çamaşır makinası, kurutma makinası, öğütme makinası, hamur yoğurma makinası, kıyma makinası ve meyve sıkacağı kullanmanın...
Tıp, mühendislik, ölçü, gözetleme, astronomi, yapı, su ve petrol çıkarma, madencilik, arıtma, tahliye, matbaacılık ve bilgisayar alanlarında kullanılan çeşitli aletlerin...
Pamuk, keten, yün, kıl, tüy ve kullanılması mübah olan derilerin...
Naylon ve polyesterden yapılan giysileri giymenin...
Bütün bunların helal olduğunun kendilerine söylenmesini mi istiyorlar?
Nikahta, alım-satımda, kefalet ve havale işlemlerinde, kira konusunda, marangozluk, demircilik, tamircilik ve hayvan çobanlığında aslolanın helallik olduğunu söylemek mi gerekiyor?
Sıralamaya ve saymaya devam edecek olursak bitirebilir miyiz acaba? Buna rağmen, onlara ne oluyor ki neredeyse bahsedileni hiç anlamıyorlar!?
Dinin kolaylık olduğunu ileri sürmeleri doğrudur fakat bununla istenilen yanlıştır. Dindeki kolaylık anlayışı insanların arzu ve isteklerine göre değildir. Bilakis, şeriatın getirdiği ölçüye göredir. Şüphesiz din kolaylıktır. Dinin kolaylık olduğunu yanlış bir şekilde öne sürerek haram işlemeye delil getirmekle şeri kolaylıkları ve ruhsatları kullanmak arasında büyük fark vardır. Namazları birleştirmek (cem) ve kısaltmak (kasr), yolculukta oruç tutmak; yolcu olmayanın bir gün-bir gece, yolcu olanın üç gün-üç gece çoraplar ya da mesh üzerine meshetmesi; su kullanımından korkulduğu zaman teyemmüm yapılması, hastalık veya şiddetli yağmur anında namazın birleştirilmesi (cem), evlenmek isteyen kimsenin evlenmek istediği namahrem kadına bakmasının caizliği, yemin keffaretinde köle azad etmek ve fakir doyurmak ya da giydirmek arasındaki seçiminin serbest bırakılması, çaresizlik anında leş yemenin caizliği bu kolaylıklardandır.
Bunlara ilave olarak müslümanın, haram olan şeylerin haram kılınmasında hikmetler olduğunu bilmesi gerekir. Allah, bu haramlarla kullarını imtihan eder ve ne yaptıklarına bakar. Cennet ehlinin cehennem ehlinden üstün olmasının sebeplerinden biri de cehennem ehlinin cehennemi kuşatan şehvetlere dalmalarıdır. Cennet ehli ise cennet yolundaki zorluklara sabır gösterir. Şayet bu imtihan olmasaydı isyan edenle itaat eden belli olmazdı. İman sahipleri mükellefiyetlerin zorluğuna sevap kazanma gözüyle ve Allahın emrini yerine getirerek rızasını kazanma gözüyle bakar. Ve bu zorluk onlara kolay gelir. Münafıklarsa, mükellefiyetlerin zorluğuna sıkıntı, ızdırap ve yoksunluk anlayışıyla bakar. Bu sebeple onlara çok ağır gelir ve onlar için ibadet zorlaşır.
İtaatkar kimse haramları terk etmekle haz duyar. Allah için bir şeyi terkederse Allah daha hayırlısını bağışlar. Ve o kişi kalbinde imanın lezzetini hisseder.
Değerli okuyucu, şeriatça haramlığı kesin olan bazı haramları Kuran ve Sünnetten haramlığını belirten delillerle birlikte bu kitapta bulacaktır.[50] Bu yasaklar, müslümanlar arasında yaygınlaşan ve bir çok kişinin yaptığı şeylerdir. Bunları dile getirerek açıklamayı ve öğüt vermeyi diledim. Allahtan kendim ve müslüman kardeşlerim için hidayet ve başarı, Allah subhanehunun sınırları önünde durmayı, haramlardan bizleri uzaklaştırmasını ve kötülüklerden korumasını dilerim. Allah ne güzel koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.[51]
Allah, dosdoğru bir yolu size örnek verir. O yolun iki yanında duvarlar ve duvarlarda, üzerlerinden tutturularak sarkıtılmış perdelerle örtülü açık kapılar vardır. Yolun başında bir davetçi şöyle diyerek çağırır:
Ey insanlar! hepiniz bu yola koyulun ve sağa sola sapmayın! Bir davetçi de yolun üzerinde çağırır ve sizden biri o kapılardan birini aralamak istediğinde şöyle der: Yazıklar olsun! Açma onu! Eğer açarsan oradan içeriye girersin. Bu yol İslamdır. Perdeler, Allahın koyduğu ölçülerdir. Açık kapılar ise Allahın haram kıldıklarıdır. Yolun başındaki davetçi Allahın Kitabıdır. Yukarıdaki davetçi ise Allahı hatırlatıcıdır ve her müslüman kalbinde bulunur.[43]
Hamd, ancak Allahadır. Ona hamdeder, Ondan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allaha sığınırız. Allahın hidayete erdirdiği kimseyi saptıracak yoktur. Ve saptırdığı kimseyi de başkası hidayete erdiremez. Allahtan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Onun kulu ve rasulüdür.
Şüphesiz Allah Subhanehu ve Teâlâ ihmali caiz olmayan farzlar koydu. Aşılması caiz olmayan sınırlar ve çiğnenmesi caiz olmayan haramlar belirledi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Allahın: Kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Sustuğu şeyler ise bağışlanmıştır. Allahtan olan bu bağışa razı olun. Çünkü Allah unutkan değildir.[44]
Sonra şu ayeti okudu:
Senin Rabbin unutkan değildir. (Necm: 53/3-4)[45]
Haramlar, Allah azze ve cellenin koyduğu sınırlardır.
Bunlar Allahın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. (Bakara: 2/187)
Allah subhanehu, sınırlarını aşan ve haramlarını çiğneyenleri tehdit etmiş ve şöyle buyurmuştur:
Kim Allaha ve peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır. (Nisa: 4/14)
Rasûlullahın (s.a.v.):
Size neyi yasaklamışsam ondan sakının, neyi emretmişsem ondan gücünüz yettiği kadarını yapın.[46] buyruğu gereğince haramlardan kesinlikle uzak durmamız gerekir.
Nefsine uymuş, zayıf kişilikli ve bilgisiz bir takım insanların, arka arkaya haramların zikredildiğini işitince kızdığını ve şöyle söylediğini görürsünüz:
Herşey haram. Haram demedik hiç bir şey bırakmadınız. Hayatımızdan bıktırdınız. Yaşantımızı karalara boğdunuz ve canımızı sıktınız. Siz haramdan ve haram demekten başka bir şey bilmez misiniz!? Din kolaydır, dinde genişlik vardır. Allah bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.
Onlara cevap olarak şöyle deriz: Allah celle ve ala dilediği hükmü koyar. Onun hükmüne itiraz edecek yoktur. O, hikmet sahibidir ve her şeyden haberdardır. O -subhanehu- dilediğini helal ve dilediğini haram kılar. Allah azze ve celleye kulluğumuzun gereklerinden biri de Onun verdiği hükme razı olup tam anlamıyla teslimiyet göstermektir.
Onun -subhanehu- hükümleri ilminden, hikmetinden ve adaletinden kaynaklanmıştır. Anlamsız boş şeyler ve oyun/eğlence değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O her şeyi işiten ve bilendir. (Enam: 6/115)
Allah azze ve celle helal ve haramların belirlendiği ölçüyü bize bildirerek şöyle buyuruyor:
Onlara temiz şeyleri helal pis şeyleri haram kılar. (Araf: 7/157)
Temiz/faydalı şeyler helal, pis/zararlı şeyler haramdır. Bir şeyi helal ya da haram kılmak yalnızca Allahın hakkıdır.[47]
Kendisinde bu hakkı gören veya başkasının bu hakka sahip olduğuna inanan küfrül ekber ile İslam dairesinden çıkmıştır, kafirdir.
Yoksa onların, Allahın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? (Şura: 42/21)
Ayrıca, Kuran ve Sünneti bilen ilim sahiplerinin dışında hiç kimsenin helal ve haram hakkında konuşması caiz değildir. Helal ve haramla ilgili bilgisizce konuşana ağır uyarı vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak: Bu helaldir, şu da haramdır demeyin, çünkü Allaha karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. (Nahl: 16/116)
Haramlığı kesin olan şeyler Kuranda ve Sünnette belirtilmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. (Enam: 6/151)
Sünnette de haram kılınan bir çok şey bildirilmiştir. Rasûlullahın (s.a.v.) şu sözü buna örnektir:
Şüphesiz Allah; içkinin, murdar/ölmüş hayvanın (leşin), domuzun ve putların satışını haram kılmıştır.[48]
Rasûlullah (s.a.v.)
Allah şüphesiz bir şeyi haram kılınca onun ücretini de haram kılar.[49]
Bazen, naslar arasında -Allah Teâlânın yiyeceklerle ilgili haramları bildirmesi gibi- belirli bir grup haramdan bahsedilir. Şöyle buyurur:
Leş, kan, domuz eti, Allahtan başkası adına boğazlanan; (ölmeden yetişip kestikleriniz hariç) boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukardan yuvarlanıp ölmüş, boğazlanıp ölmüş, yırtıcı hayvanlarca parçalanmış hayvanlar; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. (Maide: 5/3)
Allah subhanehu nikahla ilgili haramları belirterek şöyle buyurur:
Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren (süt) analarınız, süt bacılarınız ve eşlerinizin anaları size haram kılındı. (Nisa: 4/23)
Ve yine kazançlarla ilgili haramları zikrederek şöyle buyuruyor:
Allah; alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. (Bakara: 2/275)
Kullarına karşı merhametli olan Allah, çokluk ve çeşit bakımından sayılamayacak kadar iyi ve temiz şeyleri bizler için helal kılmıştır. Bu nedenle mübahları tek tek bildirmemiştir. Çünkü sayılamayacak kadar çoktur. Belirli bir sayıda olduğu için bilelim ve sakınalım diye haramları tek tek belirtmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında haram kıldığı şeyleri size detaylı bir şekilde açıklamıştır. (Enam: 6/119)
Helalleri ise temiz olması kaydıyla, genel olarak bildirmiştir. Şöyle buyurur:
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yeyin. (Bakara: 2/168)
Eşyada aslolanın -haramlığına ilişkin bir delil gelmedikçe- helallik olması Onun rahmetindendir. Allah Subhanehu ve Teâlânın keremindendir, kullarına gösterdiği genişliktendir. Bizlerin buna boyun eğip hamdetmesi ve şükretmesi gerekir.
Bazı insanlar, haramların tek tek sayıldığını görünce şeri hükümlere tahammülsüzlükleri sebebiyle sıkılırlar. Bu, imanlarının zayıflığından ve şeriatı gereği gibi anlayamamalarından kaynaklanır. Bu gibi kimseler, dinin kolaylık olduğuna ikna olmaları için acaba helal olan şeylerin kendilerine birer birer sayılmasını mı istiyorlar? Şeriatın yaşamlarını zorlaştırmadığından şüpheleri kalmaması için temiz şeylerin çeşitlerinin kendilerine tek tek sıralanmasını mı bekliyorlar?
Kesilmiş deve, inek, keçi-koyun, tavşan, geyik, dağ keçisi, tavuk, güvercin, ördek, kaz ve deve kuşu etinin...
Çekirge ve balık ölüsünün...
Sebzelerin, baklagillerin, meyvelerin, diğer tahılların ve faydalı ürünlerin...
Su, süt, bal, yağ ve sirkenin...
Tuz, kişniş ve baharatların...
Tahta, demir, kum, çakıl, plastik, cam ve kauçuk kullanmanın...
Binek hayvanlarına, arabalara, trenlere, gemilere ve uçaklara binmenin...
Klima, buzdolabı, çamaşır makinası, kurutma makinası, öğütme makinası, hamur yoğurma makinası, kıyma makinası ve meyve sıkacağı kullanmanın...
Tıp, mühendislik, ölçü, gözetleme, astronomi, yapı, su ve petrol çıkarma, madencilik, arıtma, tahliye, matbaacılık ve bilgisayar alanlarında kullanılan çeşitli aletlerin...
Pamuk, keten, yün, kıl, tüy ve kullanılması mübah olan derilerin...
Naylon ve polyesterden yapılan giysileri giymenin...
Bütün bunların helal olduğunun kendilerine söylenmesini mi istiyorlar?
Nikahta, alım-satımda, kefalet ve havale işlemlerinde, kira konusunda, marangozluk, demircilik, tamircilik ve hayvan çobanlığında aslolanın helallik olduğunu söylemek mi gerekiyor?
Sıralamaya ve saymaya devam edecek olursak bitirebilir miyiz acaba? Buna rağmen, onlara ne oluyor ki neredeyse bahsedileni hiç anlamıyorlar!?
Dinin kolaylık olduğunu ileri sürmeleri doğrudur fakat bununla istenilen yanlıştır. Dindeki kolaylık anlayışı insanların arzu ve isteklerine göre değildir. Bilakis, şeriatın getirdiği ölçüye göredir. Şüphesiz din kolaylıktır. Dinin kolaylık olduğunu yanlış bir şekilde öne sürerek haram işlemeye delil getirmekle şeri kolaylıkları ve ruhsatları kullanmak arasında büyük fark vardır. Namazları birleştirmek (cem) ve kısaltmak (kasr), yolculukta oruç tutmak; yolcu olmayanın bir gün-bir gece, yolcu olanın üç gün-üç gece çoraplar ya da mesh üzerine meshetmesi; su kullanımından korkulduğu zaman teyemmüm yapılması, hastalık veya şiddetli yağmur anında namazın birleştirilmesi (cem), evlenmek isteyen kimsenin evlenmek istediği namahrem kadına bakmasının caizliği, yemin keffaretinde köle azad etmek ve fakir doyurmak ya da giydirmek arasındaki seçiminin serbest bırakılması, çaresizlik anında leş yemenin caizliği bu kolaylıklardandır.
Bunlara ilave olarak müslümanın, haram olan şeylerin haram kılınmasında hikmetler olduğunu bilmesi gerekir. Allah, bu haramlarla kullarını imtihan eder ve ne yaptıklarına bakar. Cennet ehlinin cehennem ehlinden üstün olmasının sebeplerinden biri de cehennem ehlinin cehennemi kuşatan şehvetlere dalmalarıdır. Cennet ehli ise cennet yolundaki zorluklara sabır gösterir. Şayet bu imtihan olmasaydı isyan edenle itaat eden belli olmazdı. İman sahipleri mükellefiyetlerin zorluğuna sevap kazanma gözüyle ve Allahın emrini yerine getirerek rızasını kazanma gözüyle bakar. Ve bu zorluk onlara kolay gelir. Münafıklarsa, mükellefiyetlerin zorluğuna sıkıntı, ızdırap ve yoksunluk anlayışıyla bakar. Bu sebeple onlara çok ağır gelir ve onlar için ibadet zorlaşır.
İtaatkar kimse haramları terk etmekle haz duyar. Allah için bir şeyi terkederse Allah daha hayırlısını bağışlar. Ve o kişi kalbinde imanın lezzetini hisseder.
Değerli okuyucu, şeriatça haramlığı kesin olan bazı haramları Kuran ve Sünnetten haramlığını belirten delillerle birlikte bu kitapta bulacaktır.[50] Bu yasaklar, müslümanlar arasında yaygınlaşan ve bir çok kişinin yaptığı şeylerdir. Bunları dile getirerek açıklamayı ve öğüt vermeyi diledim. Allahtan kendim ve müslüman kardeşlerim için hidayet ve başarı, Allah subhanehunun sınırları önünde durmayı, haramlardan bizleri uzaklaştırmasını ve kötülüklerden korumasını dilerim. Allah ne güzel koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.[51]
HARAM-HELÂL
- Haram; Anlam ve Mâhiyeti
- Haramın Çeşitleri:
- 1) Kesin (Kat'î) Haram:
- 2) Kesin Olmayan (Zannî) Haram:
- Helâl; Anlam ve Mâhiyeti
- Helâl Ölçüsü Koyma Yetkisi:
- Kur'ân-ı Kerim'de Haram ve Helâl
- Hadis-i Şeriflerde Haram ve Helâl
- Yeme İçmeyle ilgili Haramlar Konusunda Bazı Hadis-i Şerifler:
- Dille İşlenilen Haramlarla İlgili Bazı Hadis-i Şerifler:
- Haram-Helâl Konusunda Genel Kurallar/Prensipler
- Yiyecek ve İçeceklerde Haramlar
- Kur'ân-ı Kerim'de Yeme İçme ile İlgili Âyetler:
- Yiyeceklerin Temizinden ve Helâlından Faydalanmak:
- Yiyeceklerin Helâl ve Haramlığı:
- Haram Yiyecekler:
- 1- Kendiliğinden Ölmüş -Murdar- Hayvan (Meyte):
- 2- Akmış Kan:
- 3- Domuz:
- 4- Allah'tan Başkası Adına Kesilenler:
- 5- Meyte Sayılanlar:
- 6- Diğer Kara Hayvanlarından Helâl ve Haram Olanlar:
- 7- Deniz Hayvanları:
- İsraf; Helâlı Haram Eden Ölçüsüzlük ve Taşkınlık
- Haram İçecekler ve Keyif Vericiler (İçkiler Uyuşturucular ve Sigara)
- a- İçki:
- Çoğu Sarhoş Edenin Azı da Haramdır:
- İçki Ticareti:
- Alkollü İlaç ile Tedâvi:
- b- Uyuşturucu Maddeler: