Kur'an'da Hamd Kavramı
Kur'an'da hamd, hepsi Allah'a nisbet edilmiş olarak 43 yerde geçmektedir. Ayrıca, 17 âyette de esmaü'l-hüsnadan hamîd ismi yer almaktadır. Bir yerde de hamd edenler anlamında hâmidûn kelimesi kullanılır. Peygamberimizin ismi olan ve hamd kökünden türeyen Muhammed kelimesi, 4; Ahmed ise 1 yerde geçer. Peygamberimizin âhiretteki makamı olan, makam-ı mahmûd, yine 1 yerde kullanılır. Dolayısıyla hamd kelimesi ve türevleri Kurân-ı Kerimde toplam olarak 67 yerde geçmektedir. Kur'anın ilk âyeti olan "El-hamdü lillâhi rabbi'l-âlemin" (Kâinatın rabbi, yani yaratıcısı ve geliştiricisi olan Allah'a hamdolsun) cümlesi Kur'an'da 7 yerde geçmektedir. "El-hamdü lillâh" cümlesi ise 23 yerde tekrarlanır. El-hamdü lillâh cümlesiyle başlayan 5 sûre vardır. (1/Fâtiha, 6/En'am, 18/Kehf, 34/Sebe' ve 35/Fâtır sûreleri.)
Namazın esasını Allah'a hamd oluşturduğundan Kuran, bazı yerlerde namaza hamd ismi verir (20/Tâhâ, 130; 50/Kaf, 39). Müminlerin dâvâ, dâvet ve duâlarının sonu da şudur: Hamd âlemlerin Rabbı Allah'a mahsustur (10/Yûnus, 10). Zaten ilkte de, sonda da hamd, Allah'a mahsustur (28/Kasas, 70). Her şey Rabbına devamlı hamdediyor (17/İsrâ, 44). İnsan ve cinlerin kâfirleri dışındaki tüm yaratıklar Allaha hamdetmektedirler (13/Ra'd, 13). "Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu hamd ile, övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (17/İsrâ, 44). "Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur." (30/Rûm, 18) Hamd ve şükür, nimetleri arttırır: "Hatırlayın ki, Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) arttıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti." (14/İbrahim, 7) Bütün bunlara rağmen, insanoğlu ise çok zâlim ve çok nankördür (14/İbrahim, 34). "Kullarımdan şükreden ne kadar az!" (34/Sebe' 13)
"El-hamdü lillâh (hamd Allah'a mahsustur) de. Fakat onların çoğu düşünmezler." (29/Ankebut, 63) Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir velîye/dosta da ihtiyacı olmayan Allaha hamd ederim (el-hamdü lilâh) de ve tekbir getirerek Onun şânını yücelt (Allahu Ekber de). (17/İsrâ, 111) El-hamdü lillâh.
................. ................. .................
Namazın esasını Allah'a hamd oluşturduğundan Kuran, bazı yerlerde namaza hamd ismi verir (20/Tâhâ, 130; 50/Kaf, 39). Müminlerin dâvâ, dâvet ve duâlarının sonu da şudur: Hamd âlemlerin Rabbı Allah'a mahsustur (10/Yûnus, 10). Zaten ilkte de, sonda da hamd, Allah'a mahsustur (28/Kasas, 70). Her şey Rabbına devamlı hamdediyor (17/İsrâ, 44). İnsan ve cinlerin kâfirleri dışındaki tüm yaratıklar Allaha hamdetmektedirler (13/Ra'd, 13). "Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu hamd ile, övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (17/İsrâ, 44). "Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur." (30/Rûm, 18) Hamd ve şükür, nimetleri arttırır: "Hatırlayın ki, Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) arttıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti." (14/İbrahim, 7) Bütün bunlara rağmen, insanoğlu ise çok zâlim ve çok nankördür (14/İbrahim, 34). "Kullarımdan şükreden ne kadar az!" (34/Sebe' 13)
"El-hamdü lillâh (hamd Allah'a mahsustur) de. Fakat onların çoğu düşünmezler." (29/Ankebut, 63) Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir velîye/dosta da ihtiyacı olmayan Allaha hamd ederim (el-hamdü lilâh) de ve tekbir getirerek Onun şânını yücelt (Allahu Ekber de). (17/İsrâ, 111) El-hamdü lillâh.
................. ................. .................
H harfi
- el-HÂDÎ
- el-HAKÎM
- el-HİCR SÛRESİ
- HABER
- HABER-İ MEŞHÛR
- HABERLERİN TETKİKİ
- HABEŞİSTAN HİCRETİ
- HÂBİL (VE KÂBİL)
- HABÎS
- HABLULLAH
- HACAMAT (HİCAMAT)
- HACB
- HÂCER
- HACİZ, HACZ
- HAÇ (SALİB)
- HAÇLI SEFERLERİ
- HAD, HADLER
- HADÂNE BÂBI
- HADLER BAHSİ
- Hudud:
- HADÎS
- HÂDİS
- HAFAZA MELEKLERİ
- HAFİ
- HÂFIZ
- HAFSA BİNTİ ÖMER İBN el-HATTAB (r.a)
- HAK, HAKLAR
- HAKEM BABI
- HÂKİMİYET
- HAKK