2- Fıkhî Anlamıyla Secde
Secde, son derece tevâzu (hürmet) ile alçalıp baş eğmektir ki, 'kibr'in karşıtıdır. İslâmî mânâda, alnı yere koymak şeklindeki Allah'ı ta'zîmin (büyüklemenin) ve Allah'a itaat etmenin en yüksek göstergesidir.
Secdenin niyet edilerek yapılıp yapılmaması arasında bir fark yoktur. Çünkü her çeşit secdede ibâdet, boyun büküş, tezellül (kendini aşağı görme) ifadesi vardır. Bunun için İslâm'a göre Allahtan başkasına secde edilemez; bu küfürdür. Kendisine secde edilmeye lâyık Allah'tan başka hiçbir şey yoktur. Yüceltilmeye, tâzimde bulunulmaya lâyık yegâne makam Allah'tır. Allahtan başkasına secde edenler o secde ettikleri şeyi ilâhlaştırmış ve Allaha şirk koşmuş olurlar. [2]
Secdenin niyet edilerek yapılıp yapılmaması arasında bir fark yoktur. Çünkü her çeşit secdede ibâdet, boyun büküş, tezellül (kendini aşağı görme) ifadesi vardır. Bunun için İslâm'a göre Allahtan başkasına secde edilemez; bu küfürdür. Kendisine secde edilmeye lâyık Allah'tan başka hiçbir şey yoktur. Yüceltilmeye, tâzimde bulunulmaya lâyık yegâne makam Allah'tır. Allahtan başkasına secde edenler o secde ettikleri şeyi ilâhlaştırmış ve Allaha şirk koşmuş olurlar. [2]
S harfi
- es-SEB'Û'L-MESANİ
- Hz. SAFİYYE (r.a)
- Karşılık Olarak Sevap:
- SÂ'
- SALTANAT
- SEFERBERLİK
- SELEM BÂBI
- SİBGATULLAH
- SİLSİLE
- SİYER
- SPOR
- Sulhun Çeşitleri:
- SÜNNET (Hitan)
- Mükâfat Olarak Sevap:
- SAADET
- SAĞCILIK
- SALVELE
- SECÂVEND
- SEFERİLİK
- SELEM
- SİCCÎL
- SİLSİLETÜ'Z-ZEHEB
- SLOGAN
- SU, SULAR
- Sulh Akdinin Başka Akitlerle İlişkisi:
- SÜNNET DÜĞÜNÜ
- Hz. SEVDE
- SAHİH HADİS
- SAMİRİ
- SECCADE